22 Ekim 2008 Çarşamba
senaryo yazalım
kaçınılmaz arsenal mağlubiyeti ile birlikte aragones'e olan tepki fazlasıyla arttı ve kellesini isteyenler çoğunlukta. dünkü maçtan sonra hocanın kellesini isteyen kişilerden biri de rıdvan dilmen'di. 2 aydır hayretle dinliyorum rıdvan dilmen'i. 2 ay önsesinden başlayarak yavaş yavaş aragones'in kellesine kadar dayandı. arsenal maçından sonra aklı başında bir teknik direktörün porto'yu yenip uefa kupasında fenerbahçe'nin yola devam edeceğini söyledi. o hocanın da ligde ilk yarıyı en az hasarla kapatıp, şampiyonluktan kopmamasını sağlayacağını, devre arasında yapılacak transferle şampiyonluğa oynayacağını da belirtti. acaba hangi hocadan bahsediyor? eminim en az benim kadar fenerbahçe'nin başarılı olmasını istiyor. kendisi ligin 5. haftasında istifa edip gitmiş biri. yani o kendine bile şans tanımadı. o günden bu yana ders almadığını görüyorum.
peki aragones kovulursa neler olabilir. aziz yıldırım ve aziz yıldırım sayesinde bizler bu konuda oldukça tecrübeli olduğumuz aşikar. rıdvan gittiğinde bir yabancı hoca geldi. çek asıllı italyan zdenek zeman. pendik faciasını tv de izlemiş biriyim. öğretmenlerden, manavdan, esnaftan kurulu pendikspor fenebahçe'yi türkiye kupasında eledi. ardından turhan sofuoğlu ile geçiştirildi sezon. 2 yıl sonra günü kurtarmakta üstüne adam tanımadığım mustafa denizli diyarbakır dönüşünde ki günü kurtaramadı. yerine gelen werner lorant o şartların iyi bir sonucu sayılabilecek 2. likle takımın başında kaldı. ertesi yıl o da fazla kalamadı ve devre arasında türk hocaya oğuz çetin'e bıraktı görevi. oğuz çetin transferler yaptı. çift ön libero lu 4-5-1 den bahsetti. pembe tablo 3 ay sonra karardı. tamer güney ile 6. lıkla bitti sezon.
türk gitmiş, yabancı gelmiş sonuç alınamamış. yabancı gitmiş türk gelmiş sonuç alınamamış. aragones gitse kim gelecek. medyada türk hoca beğendirme yarışı var. bülent uygun ve rıdvan dilmen'in isimleri ön plana çıkıyor. aziz yıldırım'ın sivasspor ile olan ilişkisinden dolayı bülent uygun şu an görevde olmasına rağmen bir telefonla istanbul'a inebilir durumda. rıdvan'da şu an trafiğe takılmazsa 1 saatte ntv stüdyosundan kadıköye gelir durumda. yabancı hocadan bahsedersek şu dakikadan sonra guus hiddink gelse bile (ki alamazsınız zaten) bir şey katamaz bu takıma.
gelecek yabancı hocanın bir şey katamayacağını, yerli hocanın ise şu an ki krizi yönetebileceğini sanmıyorum. sadece fenerbahçe değil diğer büyüklerde bu tip uygulamalardan hiç bir sonuç alamadı. her zamanda aklımda del bosque örneği vardır tabi ki. türk hocalarımızdan bir del bosque yaratabilirmiyiz bilemiyorum.
Etiketler:
fenerbahçe,
massimo,
türk futbolu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Fenerbahçe'ye yeni bir kan, yeni bir heyecan lazım. En baştan yeniden bir organizasyon gerekiyor.
Yeni bir organizasyon tabiki kolay birşey değil ve daha sezon ortası gelmeden yapmak akılcı bir iş değil, ancak Aragones'in takıma verebileceği hiçbir şey yok, daha da zarar vermeden gitmesi ve Aziz'in de istifa etmesi gerekiyor.
Ben Aragones'in kalması ve takımın yeniden yapılanmasının daha iyi olacağını düşünüyorum. Aragones sisteminden şaşmıyor ama onun sisteminde oynayacak orta saha ve savunma Fener'de yok. Yeni bir TD gelse, geçen seneki temposuz, kontrollü, savunmanın daha geride kurulduğu oyuna geri dönülecek, ama yönetim sadece günü geçiştirmiş olacak. Aragones'in sistemine uygun transferlerle bir yeniden yapılanma, geçen senekinden de daha iyi bir Fenerbahçe'yi doğurur.
Bir senaryo da benden:
Lugano ve Burak önliberoya, Maldo kadrodışı Selçuk yedek, defansa Önder; Önder yoksa Carlos.
Geçen yılki kadroyu Aziz başkan mı kurmuştu? Hayır.
Carlos reklam için
Wederson Ümit Özat gittiğinden
Gökhan ısrarlı telkinlerle
Lugano - Edu Uche - Högh özlemiyle
Kazım - Uğur rakipler alacağından
Eğrisi doğrusuna denk gelip yıllardır kanatsız Fener o mevkiye transferler yapmıştı, o kadar.
O yüzden kimse Aziz beye tepkileri geçen yılı hatırlatıp nankörlükle suçlamasın.
ben de teknik direktör değiştirmenin çok da mantıklı olduğunu düşünmüyorum ama aklıma takılan şeyler var. örneğin siz arsenal kontratakla oynuyor diye bir açıklama yaparsanız bu ne demektir. karşı takımda hızlı atak adamları vardır, onları kullanırlar, defansın arkasına koşu yaparlar, uzun paslarla kaleciyle karşı karşıya kalan adamları vardır demektir değil mi? aragones bu açıklamayı yapıp, sonra da elinde lugano gibi ve edu gibi iki yavaş defans oyuncusu varken hangi mantıkla defans hattını bu kadar ileri taşır? adamın tecrübesi bunu yapmaması gerektiğini söylüyor. sonra ilk 2 golü ardarda bu şekilde yiyoruz. ben olayda biraz kasıt aramaya başladım artık. adam basıp gitmek istiyor ama bu işin en karlısı kovulmak. Hala zamana ihtiyacı var adamın, takımı tanıdığını hiç sanmıyorum. Birisinin bu adama yardım etmesi ve ondan birşeyler de öğrenmesi adına yanına birisini bulmak lazım derim. Bunu Galatasaray Derwal Denizli ikilisiyle yaptı, Piontek Terim ikilisi ile milli takım aynı şekilde yetişti. Bu adamlar mükemmel teknik adam değiller tabi ama aynı şekilde bir yardımcının aragonesin yanında oturması hem şimdi hem de 3-5 sene sonrası için hayırlı olacak.
Yorum Gönder