23 Eylül 2014 Salı

Passolig'li bir maç günü


Passolig kartı sanırım ilk alanlardan biriyim. Çıkar çıkmaz başvurumu yapıp aldım (Dur küfretme, sebebim var). Amacım Hayatım Futbol'a tamamen objektif bir Passolig yazısı yazmak istememdi. (O yazı burada: http://www.hayatimfutbol.com/taraftarin-yeni-kimligi-passolig-kart/)

Geçen sezon almış olduğum kartımı ilk defa Kasımpaşa-Karabük maçında kullanmaya niyet ettim. Salih'le haberleştik, gidelim dedik. Biletler 10 lira. İnternete girdik, maraton açık için bilet satışı yoktu. Stattan alalım bari o zaman dedik. 14.00'te orada olalım mı diye sordum, Salih, yok 13.30'da gel sıkıntı oluyor dedi. 13.30'da stat çevresindeydim, Salih de geldi, bilet kuyruğuna girdik. Önümüzde hepi topu 10 kişi vardı ama Salih haklıydı. Gişede işlem oldukça uzun sürüyordu. İki sıra arkamızda 3 tane İsveçli vardı. Salih, "kartınız var mı?" diye sordu. Adamlar "yok" dedi. Durumu anlattık ama onlar bilet alacaklarını düşünüyorlardı, deneyelim dediler sıradan ayrılmadılar. Ardından Şükrü geldi. O gitti konuştu adamlarla, bu sefer idrak ettiler, Passolig kartınız olmadan stada gi-re-mez-si-niz... Şükrü'nün konuşmasıyla ikna oldular ve beklemeden geri döndüler.

Şükrü bizden önce gelmiş, biletini almıştı. Onun kartı daha gelmemiş. Tek kullanımlık kart vermişler. Bir de elinde 3 tane de kağıt. 3 kağıttan anladığım tek şey koltuk numarasının yazılı olduğu kısım. Sıra bana geldi, 50 lira uzattım. Gişedeki adam kaç para yükleyeceksin diye sordu, anlamadım, "Kasımpaşa tarafı, maraton" dedim. Tamam dedi, 10 lira yükledi karta, bana da 40 lira para üstü verdi. Yani gişede işin hamallığını da yapıyorlar. Kartta para bile yüklediler. Oysa bunu benim yapmam lazım. Nasıl ki bir alışveriş mağazasına gidiyorsunuz, kartınızda para yoksa size ürünü vermiyorlar aynısı burada geçerli olması gerekmiyor mu? Sağ olsunlar hem kartıma para yüklediler hem de biletimi içine koydular. Yardımcı olmak için bir çaba var belli.

Yanımızda 55-60 yaşlarında bir amca vardı. Soruyor, "Yanımda sakat var, ben de refakatçi olarak gireceğim, bu da benim kartım" diyor. Önceden kombine almış. Görevli baktı karta "senin tribünün x, buradan başka yere giremezsin" diyor. Adam "E ben refakatçiyim, passolig'im de var" dese de nafile. Almıyorlar. Keza sakatlar için ayrılan bölüme de passolig kartı olmadan giriş yok. Dayı sinirlendi, küfür etti gitti.

Soru 1: Yanlarında refakatçi olmadan stadyuma giremeyecek olan kişiler refakatçileriyle stada nasıl girecek?

Soru 2: Dayının yaşadığı soruna ilişkin, diyelim kombinem var bir tribünden. Misafirlerim geldi, onların da Passolig kartları var. Beraber maça gidelim dedik ama bileti başka tribünden almak istiyoruz, yan yana izleyeceğiz maçı. Ben kartıma parasını da vererek başka bilet neden yükleyemiyorum?

Neyse yüklettik kartımızı çıktık kuyruktan. Bu arada kuyruk epey uzamıştı. Stada girmeden kartımızı aldılar önce bir cihazla kontrol ettiler (neyi kontrol ettiler bilemiyorum). Sonra kapıda okutup içeri girdik. Görevli koltuk numaramızı söyledi. Polis aramasından geçtik.

Soru 3: Neden hala polis aramasından geçip cebimdeki çakmağa, bozuk paralara el konuyor. Ben bunları sahaya attığım zaman anında beni kamerayla tespit edip Passolig kartıma işlem yapılmıyor mu?

Stada girdik, bloğumuzu bulduk. Baktık yerimiz çok altta, dedik yukarı oturalım ve bizim olmayan bir koltuğa oturduk. Maç başladı, dakikalar 20'yi gösterirken içeri bir anda 150 civarı kişi girdi. Mevcut kapılardan bir anda 150 kişinin girebileceğini sanmıyorum. Muhtemelen kartsız girdiler. Davullarını aldılar, tezahürata başladılar. 10 dakika sonra Passolig'i protesto ettiler. Bundan 10 dakika sonra da polis geldi, ortalık karıştı. Görebildiğimiz kadarıyla içlerinden 7-8 kişiyi alıp götürdüler. Diğerleri de pıstı, koltuklara oturarak maçı izlemeye devam ettiler. Tezahürat yoktu, davullar hengamede tribünün en altına kadar düştü.

Soru 4: Bu adamlar içeri nasıl girdi?

Bunlar sıradan bir maç günün özeti. Araştırmadan, soruşturmadan sadece gözlemler.