21 Ekim 2008 Salı

Körfezin Ayırdığı Biladerler


Geçen sene İzmir'li bir arkadaşım, bir msn sohbetinde bahsetmişti bana bu belgeselden. "Şu ara bir Göztepe-Karşıyaka belgeseli çekiyoruz." demişti. Yıllardır namını duyduğum rekabetle ilgili detaylı bir belgesel veya program seyretmediğimi o ara anladım. Hazır olunca izlemek istediğimi belirttim. Belgesel hazırlandı, İzmir Kısa Film Festivali ve İstanbul'da Independent Films festivalinde gösterildi. Daha sonra sağda solda adı duyulan ve merak edilen bir hal aldı ama internet üzerinde pek materyallerine rastlanamadı. Geçtiğimiz bayramda İzmir'e gittiğimde belgesel dvd'sini, hazırlayan ekipteki arkadaşım Toros Mutlu'dan bizzat aldım. İzlemeden önce belgesel ve rekabet üzerine de konuştuk. Tahmin ettiğimden çok daha fazlası olduğunu sohbet esnasında öğrendim. Özellikle son yıllarda rekabetin çığırından çıktığından bahsettiler bana. Hatta öyle ki artık İzmir'de Karşıyaka-Göztepe karşılaşmalarının oynanmasına izin verilmiyormuş. "İstisnasız olarak her maç öncesi birileri ölüyordu." dediler, yok artık dedim içimden. Eve gidip belgeseli izlediğimde olabilirliğini gördüm, çünkü taraftarlar kameraya açık bir şekilde rekabet uğruna yapabileceklerinden bahsediyorlardı.

Tamamen rekabeti yaşayan insanların anlatımıyla şekillenen bu belgesel, İzmirli olmayan birine mevcut ortamı en iyi yansıtabilecek materyallerden biri. Genel hatlarıyla keyif aldığım bir çalışma ama süresi beklenenin biraz altında. Festivale yönelik hazırlandığı için 28 dakikayla sınırlandırmak zorunda kalmışlar. Bu nedenle bir çok materyali elemek zorunda kalmışlar, ki imkanım olsa izlemek isteyeceğim şeyler olduğunu tahmin ediyorum. Ayrıca videonun İngilizce alt yazılı olduğunu da belirtmek isterim. Bu arada afişe de değinmek isterim. Çok orijinal bir tasarım olmuş. DVD kapağını gördüğümde izleme isteğim bir kat daha artmıştı. Afişteki resimlerin tamamı belgeselden kareler bu arada...
Belgesel ile ilgili Toros'un tanımı ise şu şekilde;

"İzmir denince, akla ilk gelen şeylerden birisi, hiç şüphesiz ki Göztepe ve Karşıyaka semtlerinin futbol kulüpleri arasındaki amansız savaştır. Kimi taraftarların ölümüyle sonuçlanan olaylara sebep olan bu savaş, nasıl İzmir'in simgesi haline geldi? Peki İzmir'in simgesi haline gelmiş bu ayrılığın, daha doğrusu bu husumetin gerçek sebebi nedir? Bir kavga, ülkenin en büyük şehirlerinden birinin simgesi olabilir mi? Bu kavgaya sadece basit bir spor çekişmesi gözüyle bakılabilir mi? Körfezin Ayırdığı Biladerler, iki genç taraftarın (Ramazan ve Yetkin) gözünden bu sorulara yanıt bulmaya çalışıyor. Film, körfezin ayırmış olduğu bir şehirde bizlere, kimi zaman holiganlığı, kimi zaman şiddetin en gerçekçi halini, kimi zaman da kardeşlik ve dostluğun en mükemmelini gösteriyor."

* * *

Youtube veya benzeri video paylaşım sitelerine koymak istememişler bu belgeseli, mevcut haliyle kalsın istediklerinden. Toros'dan bu konuda aldığım izinle videoyu mp4 formatında sizlerle paylaşıyorum. Umarım keyif alırsınız ve sizler için de bilgilendirici olur. Ama süresinin beklenenden kısa olduğunu tekrardan hatırlatmak isterim....

5 yorum:

Çubuklu Sevdalısı dedi ki...

teşekkürler paylaştığın için.

Temur dedi ki...

Bunlar didişirken aradan galip çıkan hep Altay oluyor. Ne zaman oynasalar Altay tokatlıyor. Enteresan Altay'ın öyle ahım şahım bir taraftarı da yok. Gerçi maddi destek arkalarında.

Ayaktopu Admin dedi ki...

Çok güzel bir çalışma olmuş
paylaşım için sana ve belgeseli çeken arkadaşlara da kocaman teşekkürler

Burak dedi ki...

Tadı damagımda kaldı resmen keske daha uzun olsaydı..

Adsız dedi ki...

herkesi afiş etmişler. bravo