13 Kasım 2008 Perşembe

Futbolu Neden Seviyoruz #8


Bisiklet yarışlarına ara ara denk gelirim televizyonda. Her seferinde de aynı yanılgıya düşerim. "Aaa ne güzel, dur şunu izliyim" derim. Ama bir süre sonra sivrisinek sürüsüne benzer bir topluluğu izlediğimi farkederim. Kamera açısı helikopter olunca bu durum iyice pekişir. En öndekilerden biri eşim dostum olsa belki gaza gelirim. Ama öyle bir durum da yok. En öndeki 4-5 taneden biri yarışı kazanacak. Yarışın ortalarında inceden inceye açılan fark kazananları erkenden tayin ediyor ve artık bitsin dedirtiyor insana. Bu nedendendir ki yarışı anlatan spiker sürekli yarışçılarla ilgili gereksiz bilgilerle donatıyor programı. Adam naapsın? At yarışı gibi de değil ki bu, heyecanlı bir şekilde anlatılıp 1.5 dk sonra bitsin. Zaten yarışçılar da aynı sıkıntıyı yaşıyor olacaklar ki bitişe 5-10 metre kala 'haydi eller' yapmaya başlarlar.

Haliyle ben de sıkılıyorum ve kanalları geziyorum. Alakam olmayan bir ligden, hiçbir oyuncusunu tanımadığım 2 takımın maçına denk geliyorum. 1 litre kola ve yarım kilo ay çekirdeği ile izlemeye koyuluyorum. Kendi kendime futbolcu keşfi yapıyorum, en azından kimin neyi neden yaptığını anlıyorum. Her an bir gol olup oyun düzelerinin değişebileceğini biliyorum, en azından umuyorum. Kendini ispat etmeye çalışan gençlerin çabalarını görüyorum ve tabi ki takımların yıldızlarını. Herkesin saygı duyduğu, takımı yönlendirebilen. Netice itibariyle sahadaki insanların durdukları yer belli ve bir ahenk içindeler. Herhangi bir noktada 6-7 futbolcu görmüyorsunuz hakeme itiraz edilmedikçe. Hele tribünde kale arkasına oturmuşsanız futbolcuların sahaya dağılımları nizami olarak seçebiliyor. Hiç gitmedim ama muhtemelen Nou Camp'ta da seçilebiliyordur.

futbolu neden seviyoruz #7 , futbolu neden seviyoruz #6 , futbolu neden seviyoruz #5 , futbolu neden seviyoruz #4 , futbolu neden seviyoruz #3 , futbolu neden seviyoruz #2 , futbolu neden seviyoruz #1

Hiç yorum yok: