Buz pateni ne güzel şeydir... Bulutlar üstünde süzülürcesine, muazzam bir ahenk. Çiftler harikalar yaratıyor, akıl almaz işler gerçekleştiriyor. Düz yolda yapamayacağımız bir çok şeyi buzun üstünde yaparlar. Hayranlık içinde izleriz. Ama hepsini izleriz. Hepsi buzda harikalar yaratır, ağzımızı açık bırakır. Arada düşseler de hemen hemen hepsi süper kayar. TRT 3'te eskiden uzun uzun izlediğim olmuştur artistik patinaj turnuvalarını. Biyerden sonra tek merak ettiğim, bir sonraki çiftin hangi şarkıda kayacağıdır. Can sıkıntısından 1 saat izlediğim programdan aklımda 3 tane hareket kalmaz. Çünkü hepsi birbirinden güzel ve birbirinin aynı hareketleri yapmıştır. Sadece birkaçı daha çok yapmıştır. Bir yerden sonra büyük çoğunluğuna şaşırmamışımdır. Sonunda hepsine oyuncak ayılar da atılmıştır.
Peki futbol böyle midir? Sahaya futbolcular çıkarlar. Neler olabileceğini maçın son dakikasına kadar tahmin edemezsiniz. Herkesten her şey beklenir. Alex kaleciyle karşı karşıya kaleciyi geçemezken, Takoz Recep orta sahadan becerir Alex'in yapamadığını; ya da Malmö maçındaki resitali sunar bize. Futbolda her an herkesten bir şeyler beklenebilir. Herkese de ayı atılmaz, bazısına ayı denir. Ayrıca futbolda öyle herkese 4.5-5 puan verilmez. Kazanırsan 3 berabere kalırsan 1 puan alırsın. Kaybedersen eksi averaj... Tribünden takibi de daha keyiflidir futbolun. İnsanlar küçük şeylerle mutlu olabilirler futbolda. Küçük bir topuk pası ile havaya girebilir tribünler. Hiç gitmedim ama Nou Camp'ta da girebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder