"Faul müydü, değil miydi? Kasıtlı mıydı, dizginlenmemiş bir saldırganlık örneği miydi? Sapıkça bir saldırı, öfke ve enerji karışımı bir patlama mıydı? Ben ne bir psikoloğum ne de başka bir 'log'. Kendi kendimin yargıcı veya avukatı da değilim. Sevilla'da Patrick Battiston'a yaptığım faulü hala bir faul olarak görmüyorum. Tamam, kabul ediyorum. Bu olayın resimleriyle yüzleştirilmekten korkuyorum. O zaman belki kendimi suçlu görmeye başlarım."
Ayrıca konu dahilinde olmasa da zamanında Okhy'nin yazdığı bir Scumacher yazısını paylaşmak isterim: Şumiiiii!
Toni Schumacher, Patrick Battiston'a yaptığı hareketi bu cümlelerle tarif etmeye çalışıyor. Aslında sadece bu cümlelerle de değil. "Maç Başlıyor" isimli kitabında bu olaya ayırdığı 11 sayfada derdini anlatmaya çalışıyor. Bu 11 sayfanın her birinde olaydaki niyetinin sanıldığı gibi olmadığını söylüyor ve hatalarından dem vuruyor.
1982 Dünya Kupası, yarı final maçı. Sevilla'daki maçın ilk yarısı Littbarski ve Platini'nin golleriyle 1-1 sonuçlanıyor. İkinci yarıya Fransa daha baskılı ve sert bir futbolla başlıyor. İkinci yarının ortalarında Almanya defansının arkasına atılan bir topta Battiston, Schumacher ile karşı karşıya kalıyor. İşte bu an yarı finale ve Toni Schumacher'in sonraki 4 yılına damgasını vuruyor. Kalesini şuursuzca terkeden Schumacher o anı şöyle anlatıyor:
"Kaleden fırladım. Battiston üzerime geliyordu. Topu üzerimden aşırmak istediğini tecrübelerim sayesinde hissettim. Havaya sıçradım. Patrick topa istediği gibi vuramadı. İnsan havadayken kendini frenleyemez. Belki biraz dönebilir. Kaleciler uçak değil ki. Artık hiçbir şey yapamazdım. Yukarı çektiğim dizlerimle Battiston'a çarptım. Eğer tam önden çarpsaydım, onun için çok daha kötü olurdu. Ama son anda biraz dönebildiğim için kalçam kafasına geldi."
Pozisyonun devamında top kalenin yanından yuvarlanarak auta çıkıyor. Battiston yerdedir, Schumacher ise ceza sahasının birkaç metre dışında ayaklarının üstünde, gözü yan hakemdedir. Refleks olarak ilk hakemin kararını merak eder. Kararın aut olduğunu görür, belki bu onu bir an için rahatlatır. En azından hakemin gözünde aklar. Geri döner, yerde yatan Battiston'un yanından geçerek kalesine döner. O an kendi kendine "yanına gitmeliyim" dese de bunu yapamaz. Fransız futbolcuların tepkisinden ve yaşanabilecek bir gerginlikten çekinir. Sonuç olarak Battiston'un yapamaz ve bunu o olaydaki ilk yanlışı olarak nitelendirir. Patrick Battiston'u sakatlamıştı ve kendisiyle ilgilenememişti. Bunun yerine kalesinde kalıp topla oynamayı tercih etti. Hayatında ilk kez bir korkak gibi davranmıştı kendisine göre.
Hakemin bir faul çalmaması ve pozisyonla ilgili düşünceleri gereği kendisini suçsuz olmaya inandırmaya çalışırken Patrick Battiston hala yerdeydi, sağlık görevlileri de başında. O an kendini Battiston'un şov yaptığına birazdan ayağa kalkacağına inandırmaya çalışsa da her geçen saniye korkusu biraz daha artıyor ve durumun ciddiyetini daha iyi anlıyordu. Zaten sonrasında Battiston sedyeyle saha dışına çıkarıldı ve hastaneye götürüldü.
Oyun devam etti ve maç uzatmalara gitti. Uzatmalarda 2 gol bulan Fransa 3-1 öne geçti ve finale çıktı gözüyle bakılıyordu. Uzatmaların son bölümünde, oyuna sonradan dahil olan Rummenige'nin üstün oyunuyla Almanlar üstüste 2 gol bularak durumu 3-3'e getirdi ve maç penaltılara gitti. Battiston'la olan pozisyonda sahada kalan Schumacher 2 penaltı kurtardı ve Almanlar imkansız görünen maçı penaltı atışları sonunda kazanarak finale yükseldi. Haliyle o ana kadar Fransızlara pek sempatik gelmeyen Schumacher daha da antipatik bir hal almıştı.
Schumacher'in kurtardığı 2 penaltı ve Battiston'a yaptığı faul sayesinde finaldeydi Almanya. Bunun ne kadar kötü olduğunun o an farkında olmadığını söyleyen Toni, maç sonrası ikinci büyük hatasını da yaptı. Soyunma odası koridorlarında, arkadaşlarıyla zafer coşkusuna kapılmışken, gazetecilerin sorularıyla karşılaştı. Bir Alman gazetecinin "Battiston'un iki dişini kaybettiğini biliyor musun?" şeklindeki sorusunu "Eğer hepsi buysa dişine tel taktırırım." diyerek yanıtladı. Aslında bunu söylerken maksadı alay etmek değildi Schumacher'in:
"Böyle söylerken Patrick'le alay etmek en son düşünebileceğim şeydi. Yalnızca çok rahatlamıştım, çünkü beyin sarsıntısı geçiriyor olmasından, hatta komaya girmesinden korkuyordum. Ama laf ağzımdan çıkmıştı bir kere. Terbiyesiz, acımasız, ilgisiz, küstah bir insandım artık ben..."
Toni Schumacher'in bu konuyla ilgili üçüncü ve en önemli yanlışı ise Battiston'u daha sonra hastanede ziyarete gitmemesi oldu. O an kendisinin bunu düşünecek durumda olmadığını söylese de durumu kurtarmaya yeterli olmadı. Sonrasında uzun yıllar basında Battiston'la aralarındaki düşmanlık yazıldı. Çünkü o çarpışma anı, yanyana göründükleri son an olmuştu. Artık kimse Schumacher'in kurtarışlarını konuşmuyordu. O dönem Alman Milli Takımı'nda kötü giden birçok şeyden sorumlu tutuldu Schumacher medya tarafından. Bu imajı temizlemek için de Battiston'la biraraya gelmesi ve bunu sergilemesi gerekecekti Schumacher'in. Battiston'la biraraya gelme kısmında bir sorun yoktu ama bunu basın önünde yapmak istemiyordu iki taraf da. Haliyle sancılı bir süreç oldu ve medya tarafından gereğinden fazla önemsendi. Bir sonraki yazının konusu da 'biraraya gelme' olayının detayları olsun.
* * *
Toni Schumacher ve Battiston Olayı #2Konuyu, Schumacher'in biyografisi olan "Maç Başlıyor" adlı kitaptaki konuyla ilgili bölümden derledim. Bizzat izleyemediğim bir maç olduğu için bu kadar aktarabildim. Maçın özeti ve malum pozisyonun videosu burada.
Ayrıca konu dahilinde olmasa da zamanında Okhy'nin yazdığı bir Scumacher yazısını paylaşmak isterim: Şumiiiii!
5 yorum:
abi yazımı beğendiğin için sağol.
ayrıca ben bunu 2 kaburga kırığı olarak biliyordum daha evel. pozisyonu da yıllar evel seyretmiştim. ama şimdi tekrar baktım da, sanki pozisyon icabı olabilecek birşey. ayrıca şumi de şeker gibi adamdı. böyle bir hareket yapabileceğine de ihtimal vermem normal şartlar altında.
bence pisliğin öne gideni. Adam orada can çekişiyor o orda topla oynuyor. Ben kasten yaptığını ardından da pişman olup kitabında kendini aklamaya çalıştığını düşünüyorum.
@pennearabiata kardeşim çok doğru yazmış :D yazın,şuan için bizlere bu izlenimi verdi
Biraraya gelme olayınıda okuduğumda içimden ettiğim kötü sözlerin doğruluğuna karar vericem :D
tek nefeste okduğumuda söylemeden geçersem emeğe hakaret olur harika olmuş yazın gerçekten.devamını en kısa zamanda bekliyoruz.
@pennearabiata: pozisyonla ilgili kendini aklama çabası gayet bariz. fakat karakter olarak çok kötü bir izlenim vermedi bana genel yaşantısında. tabi otobiyografinin etkisi de vardır bunda.
@alfredo di stéfano: teşekkür ederim, ikinci kısmı da yakın zaman yazmaya çalışıcam arayı açmadan.
ozledim schumacheri..
belki de o gunleri ozluyorumdur.
Yorum Gönder