21 Aralık 2008 Pazar

Galatasaray 4 Beşiktaş 2


Bu gece uzun olacak demiştik, ilk sinyaller gelmeye başladı. Galatasaray hak ettiği bir galibiyet aldı ama Beşiktaş'ın da zaman zaman uğradığı haksızlıklar oldu benim nazarımda. Hakemin etkisi skora değildi direkt olarak, sadece dengeyi sağlayamadı verdiği kararlarla. Takımlara bakınca Galatasaray ilk dakikadan itibaren temposunu koruyarak oynadı ve kazanacağını erken belli etti. Beşiktaş'ın atığı goller sadece acaba dedirtti ama zannediyorum Beşiktaş taraftarını da galip geleceklerine inandırmaya yetmedi. Özellikle Seriç'i merak ediyordum ben, abartılmadığını zannediyorum. Enteresan derecede kötü oynadı. Takımın tek kötü oynayanı değildi ama en belirginiydi. Galatasaray orta sahada Cisse'nin ezdiği topları ileriye çok iyi taşıdı ve bulduğu az sayıda fırsatı iyi değerlendirdi. Zira skor 4-2'ye geldikten sonra bir ara ekranda şut istatistikleri belirdi. 4 gol atan Galatasaray'ın o dakikaya kadar 3 isabetli şutu vardı. Galatasaray defansta birkaç güzellik de yaptı Beşiktaş'a ama uyumsuz forvetlerin harcadığı pozisyonlar oldu çoğu. Maçtaki başka bir ilginçlik de 4-2 biten maçta kalecilere çok fazla iş düşmemiş olmasıydı. Rüştü'nün ilk golde topu sektirmesi dışında bir hatası yoktu. Ama hatırladığım önemli bir kurtarışı da olmadı. De Santchis de aşağı yukarı aynı şekilde oynadı. Yediği gollerde hatasızdı, bir de Tello'nun iyi bir şutunu kurtardığını hatırlıyorum. Lincoln bugün de iyiydi, Galatasaray'ın ataklarının genelini başlatan oyuncu oldu. Televizyonda topla oynandığı anlarda görebildiğim kadarıyla top rakipteyken de etkisiz kalmadı. İkinci penaltı pozisyonundan emin değilim, pilot kameradan izlerken tartışmasız görünse de pozisyon tekrarlarında tam ikna olamadım. Ama penaltı bile olsa Uğur'a kızmamak gerek, gayet yerinde bir hareketti. İlk penaltı ise gayet temiz ama yapılmaması gereken bir hareketti. Holosko'nun acemiliğinden olsa gerek. Netice ve oyun itibariyle Galatasaray'ı kutluyorum.

Son olarak Delgado'nun kırmızı kartıyla ilgili bir şeyler söylemek isterim. Kart işareti kuralına zaten karşıyım ama Delgado yaptığı harekette hakemden kart istemiyordu bana göre. Yabancı oyuncular haliyle dertlerini hareketlerle anlatırlar. Televizyondan izlerken rahatça anlaşıldığı üzere Delgado derdini basitçe anlatıyor hakeme, jestlere dikkat edin: "Ben ilk hareketimde kartı gördüm" demeye çalışırken kart işareti yaptığı için atıldı. İlk sarı kartı direkt kırmızı olabilirdi ama ikinci kart biraz insafsızca oldu bana göre. Kurala hala kılım. Ne olur peki oyuncu kart işareti yapsa? Hakemlerin otoritesi sarsılırmış, kuralı koyanlar böyle açıklıyor...

2 yorum:

Turgay Keskin dedi ki...

Delgado'nun ikinci sarı kartı kesinlikle gereksizdi. Hakemler bu konuda fazla acımasızlar..

Maç içinde otoritelerini sarsacak bir sürü pozisyona kart çıkarmazken sarı kart isteme hareketine anında kart gösteriliyor..

Olmuyor..

alengir dedi ki...

Cüneyt Çakır hakkın da geçen sene ki maçtan dolayı biz Fenerbehçe taraftarları tarifi imkansız duygular içersindeydik ne yazık ki beşiktaş'lı arkadaşlar da bu duyguları tattı dünkü maç itibariyle!