Maça gelince;
Fenerbahçe,
Gaziantepspor maçı sonrası beklenenden oldukça iyi bir şekilde başladı. Tabi son lig maçına göre beklentiye girmek çok mantıklı değil ama insanlar ister istemez tur için endişelenir olmuştu. Üstüne bir de
Edu ve
Emre'nin sakatlıkları eklenince endişe arttı. Ama beklenenin aksine kendine güvenen ve rahat bir futbol oynamaya başladı
Fenerbahçe.
Semih faktörü önemliydi tabi. Sakat olmasına rağmen ileri ucu organize ediyor ve kanatlardan gelen akınlarda pozisyon arıyordu.
Güiza ise kimine göre
"Kezman'dan farksız" kimine göre ise
"kumaşı iyi" bir futbolcu. Bana göre ise inanılmaz yetenekleri olmayan fakat çok faydalı bir oyuncu.
Kezman'dan farklı olarak daha dirençli ve top kontrolü daha iyi. Belki biraz daha zeki. Bu ikiliyle hücum
da büyük sıkıntılar yaşamayacağımız ilk dakikalarda belli olmuştu.
Partizan takımı da büyük tehlikeler yaratamıyordu zaten kalemizde. Sıklıkla kanattan geliştirmeye çalıştığımız ataklarda işler taraf çoğunlukla sağ kanattı. Zira takımın bugün için tartışmasız en kötü ismi
Uğur'du.
Sevilla maçlarının kredisini fazlasıyla kullandığını belli ediyor,
"başkanım beni değiştir" dercesine oynuyordu.
Kazım ise bilinen laubaliliğinde ama az çok işini yapar haldeydi.
Gökhan'la beraber bugün daha çok yardımlaştılar. Zannımca
MTK maçlarından sonra birileri şahsi oyunu konusunda kendisine çok sevecen şeyler söylememiş.
Carlos ise sol kanadı elinden geldiğince çekip çevirme çabasında, bunu yaparken kötü oynayan
Uğur'u da harcamama konusunda özenliydi. Fırsat buldukça
Uğur'a pozisyon yaratmak istiyor ama
Uğur'un döktüklerini toplama konusunda uzmanlaşıyordu. Ortada sahanın en iyisi olan
Alex yeni yerine kendini alıştırmış gibiydi. Kanatlarda
Kazım ve
Uğur'un yavaşlattığı takımı atağa kalkarken hızlandırma çabasındaydı
Alex ve
Maldonado ile oldukça iyi yardımlaştı.
Maldonado ise bugüne kadar izlediğim en olumlu oyunlarından birini sergiledi. Yine güvenilir paslardan yana fakat daha çok atak yönüne doğru. Birkaç uzun mesafeli ara pası denemesinin yanında ceza sahasının dışından çok iyi bir de şut denemesi oldu kalecinin kurtardığı. 2 arapası 1 şut bahsedilmeye değer şeyler değil gibi görülebilir ama benim şu ana kadar izlediğim
Maldonado için gerçekten
bahsedilesi. Defans hattı ise az çok bildiğiniz gibiydi.
Gökhan ve
Carlos defansif yönde üstlerine düşeni yaptılar sayılır birkaç küçük hata dışında.
Yasin başlarda bir kaç kritik daha yapsa da saç baş yolduran adam değildi. Gerçi 2 yıldır hocalar o bölgede neden
Önder'i oynatmaz anlayabilmiş değilim ama değişmeyecek gibi.
Lugano, yanında
Edu'yu özlüyor gibiydi.
Volkan ise hatasız oynadı, golde hatası yoktu. Oyuna sonradan giren
Önder'in ortasahada oynaması
Aragones'in yönetime bir mesajı gibiydi bana göre. Onun için pek değerlendirilecek yanı olmadığını düşünüyorum.
Gürhan gayet hırslı ve hevesli. Ama zaman zaman acemice davrandığı oluyor, top rakipteyken ve uzaktayken nerde duracağını pek kestiremiyor.
Deniz ise son dakikalarda girdi ve pek bişey anlamadım, yanlış görmediysem saçını kestirmiş.
2 yorum:
şu bir avuç taraftar gruplarının mevzuları bana kabak tadı verdi be abi.milyonlarca fenerbahçe taraftarı şu birer avuç insanın kahrını neden çeksin?
çöksünler de maçı izleyelim.eminim ki onlardan çok daha iyi fenerliyim ve de benim gibi milyonlar var.
sırp taraftarların disko disko partizani çaldığı andaki yüz ifadelerini izlemek çok keyifliydi..
Yorum Gönder