14 Ağustos 2008 Perşembe

partizan : 2 - 2 : fenerbahçe ve sistemin önemi


fenerbahçe'nin son 3 yıldır oturttuğu ve uyguladığı bir sistemi var. daum'un temellerini attığı, zico döneminde revize edilen sistem nasıldı hatırlatmakta fayda var. klasik 4 lü defansın önünde defansa yardımcı bir ön libero(aurelio), onun yanında ofansa yardımcı bir orta saha(appiah), onunda önünde alex (forvet arkası veya ofansif ortasaha demiyorum sadece alex). sağa ve sola birer kanat adamı. zico ilk senesinde ne oynattı; ön libero deniz, önünde aurelio, onun önünde alex, sağda appiah ve solda tuncay. zico sezon başında aurelio'yu düşünmedi. çünkü aurelio'nun defansif özellikleri fevkalade değildi. sonuçta aurelio devşirme bir ön libero. evet belki selçuk ve deniz gibi oyuncularında defansif özelliği fevkalade değil ama defans yapmasını biliyorlar. takım savunması s.o.s verice çok koşan aurelio'yu ön liberonun yanına yerleştirerek appiah'ı sağa attı. zico ikinci senesinde ne oynattı peki; selçuk/deniz/maldonado, önünde aurelio ve onun önünde alex. burada ki revize deivid'de yapıdı. deivid sağ açıktan çok alex'e yardımcı bir oyuncu olarak sahada görüldü. deivid'in çizgiye inip orta açtığını çok da görmedik. her zaman alex'e ve forvete yardımcı bir rolü vardı. o yüzden deivid'in iyi oynadığı, ipleri eline aldığı her dakika fenerbahçe etkinliğini her takıma gösterebildi. çaykur rize sinden, chelsea sine kadar. sağ kanadı da gökhan gönül çok koşarak kullandı.

bazı yerlerde aurelio'nun gidişiyle selçuk'un o mevkiyi kaldıramayacağı söyleniyor. oysa ki aurelio defansif ön libero oynamıyordu ki 2 senedir. o mevkiyi zaten selçuk, deniz ve maldonado 3'lüsünden biri dolduruyor. burada bir eksik yok. eksikler başka yerlerde. ilk ciddi maçta da bu eksikler görüldü. ön libero transferi konuşulan en yaygın konu. aragones'in deniz'den ve maldonado'dan çok da memnun olmadığı görülüyor. bura selçuk'un tekelinde gözüküyor. bu bağlamda ön libero transferi yapılmalı. yabancı düşünüldüğüne göre selçuk'tan çok üstün özellikli bir oyuncu olması şart. selçuk'un önünde oynayan alex'in de ileriye atılması lazım. yani şu an ki semih'in pozisyonuna. semih'i orta saha da top alıp, oyun kurarken görmek gerçekten biraz garip. geçen seneki orta saha kurgusundan aurelio'nun yerine oynayabilecek tek ve en iyi isim emre'dir. emre oyun kurma becerisiyle geçen sene deivid'in üstlendiği alex'e yardımcı görevi de üstlenecektir.

kanatlara geçersek; kazım kazım ve uğur boral çizgi oynucular. kazım'ın geçen sene deivid'in üstlendiği rolü üstlenmediğini görüyoruz. kazım sol taraftan içeri yapılan ortalarda da içeriye kat etmediğini görüyoruz. yani kazım bir cristiano ronaldo değil yattara'dır şu an için (ronaldo geçen sezon man uni forması ile 48 maçta 42 gol attı). kazım'ın bu özelliği gökhan gönül'ün de hücum atraksiyonlarının artmasını engelliyor. ikinci yarı oyuna giren burak ise çizgide çakılı bir oyun oynamadı. daha içeri kat eden bir görüntüsü var. burak oyuna girdikten sonra, rezalet oynayan gökhan gönül'ün hücum faaliyetleri arttı. sağ kanatta daha çabuk ve daha olgun ataklar gelişti. sol kanat ise vasat bir performans sergiliyor. vederson sakatlıktan çıktıktan sonra formayı uğur'dan kapabilir. belki de aragones vederson'u beklemeden gürhan'ı bu mevkiye hazırlayabilir.

santrafor mevkisine geldiğimizde ise şunu belirtmekte fayda var ki güiza veya semih ten biri oynamalı. türkiye liginde zaman zaman çiftlenebilir bu mevki ama zorluk derecesi yüksek maçlarda mutlaka tek isim olması lazım. bu oyuncuya alex'in dışında sağdan ve soldan da destek gelmeli. işte bu yüzden burak ismi daha çok ön plana çıkıyor. beşiktaş ta daha çok sağ çizgide oynatıldı. fenerbahçe de ise sağdan içeriye girip oyun kurmada yardımcı ve santrafor'a destek özellikleri ön plana çıkacaktır ki meziyetleri de buna uygun.

sonuç olarak fenerbahçe iyi veya kötü bir sistem takımı olmuştur. sistem takımlarında oyuncuların bireysel yaratıcılıklarının fazlalığı extra bir iyi oyun sağlar. onun dışında sistem işlediği taktirde çok büyük sorunlar yaşamazsınız. yaşasanızda üstesinden gelebilirsiniz. aynı dünkü partizan maçı gibi. rezalet bir oyunun penaltı ile dengeye getirildi, rakibin morali düştü. ikinci yarıda emre ve burak'ın girmesiyle oyunun kontrölü fenerbahçe'ye geçti. 1 ve ya 2 kontra atak girişiminden başka ileriye gidemedi partizan. oysa ki ilk yarı 3'ü hatta 4'ü bulabilirdi.

Hiç yorum yok: