Beşiktaş yönetimi geçen yıldan beri taraftarın istediği Quresma'yı sonunda ülkemize getirmeyi başardı. Öncelikle kutlamak lazım transferi. Quaresma için verilen paralar son derece makul. Bu riski almaya sonuna kadar değer, ki bence pek de riski yok. Quaresma'yı yorumlamak için taa Sporting Lizbon günlerine gitmeye gerek de yok. Porto günleri de son derece güzeldi, zaman zaman mükemmeldi. Quaresma bu ligde kaybettiği ritmini bulacağını düşünüyorum. Tek riski bundan sonraki transferinin büyük takım olması ihtimalinin düşüklüğü. Bu sebeple çok iyi oynayayım, büyük kulübe gideyim mentalitesi ile oynamayabilir. Buna rağmen belli bir kalitesi olan bir isim, -en önemlisi- Schuster'in istediği bir isim ve taraftarın da uzun süre destek vereceği bir isim olarak Quaresma mutlaka başarılı olacaktır.
Takıldığım ve üzüldüğüm nokta ise bugün imza töreninde yaşanılanlar. Aziz Yıldırım gösterişi çok sever. Durup dururken Şükrü Saraçoğlunda gösteriler falan olur. Bugün İnönü Stadyumu şampiyon olmuşcasına coşkuluydu. Tribün hareketi barajın kapaklarının açılması gibidir. Birisi basar düğmeye debinin sayısı artar. Şu ortamı ben Beşiktaş'a değil, hiçbir kulübümüz için uygun görmüyorum. Zemin bu kutlamaya müsait hale getirildi ve bu görüntüler oluştu. Dolayısıyla çarşı grubu da senin benim gibi insandır. Kusura bakmayın ama dillerde dolandığı kadar anarşist bir yapı da değildir. Rakibine vurduğun noktasın şu an.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder