22 Haziran 2010 Salı

2. Maçların Sonunda E-F-G-H Grupları

E grubu;
Hollanda alışılmışın dışında futbol sergiliyor. Merkez santrafor sıkıntısı onları gol yollarında etkisizleştiriyor. 23 kişilik kadroda kendi takımında merkez santrafor oynayan tek isim var, o da Huntelaar. Büyük ihtimalle lider tamamlayacaklar grubu. Son maçta Huntelaar'ı görmek isteyebilir van Marvijk. Danimarka-Kamerun maçı turnuvanın bol pozisyonlu maçlarından biriydi. Kamerun çok gol kaçırdı. Bunda Danimarka'nın maça 5 hücumcu ile çıkması da etkendi. Danimarka karşısında yedikleri 2 gol de aynı. Sol kanattan 2-3 pozisyon daha verdiler. Danimarka, Japonya karşısına daha temkinli çıkabilir. maçın gidişatına göre riskleri alması daha mantıklı bir yol gözüküyor. Averajda Japonya önde. Danimarka'nın kazanması şart. Japonlar'ı ise vakıf olacak kadar izleyemedim. Okubo'nun Hollanda maçında Cruyff vari bir çalımı var. Ayrıca Nakamura'yı Danimarka maçında daha fazla izlemek isterim.

F Grubu;
Yeni Zelanda'nın averaj takımı, İtalya'nın lider, Paraguay ve Slovakya'dan averajı en iyi olanın 2. tura çıkacağını düşünenler, bugün tabloyu gördüklerinde dahi ''maçlar çok sıkıcı yae'' diyebiliyorsa, bi zahmet Dünya Kupası izlemesinler. Slovakya'dan hepimiz daha fazlasını bekliyorduk. Misal Fenerbahçe yönetiminin dünya yıldızı diye tanıttığı, taraftarın da 5 maçını izlemeden yıldız yaptığı Stoch'u izleyemedik. Paraguay ise tahminlerin üzerinde güzel futbol oynuyor ve grubu da lider bitirecekler. E Grubundan eşleşecekleri rakibini de yenip çeyrek finale çıkacaklardır. İtalya ise klasik grup performansı sergiliyor. Pirlo'suz sıkıntı çektikleri kesin. Cannavaro'nun yenilen 2 golde de payı var. Juventus'ta da kötüydü. Türkiye'ye gelse 2. Frank de Boer vak'ası olurdu. İtalya kötü futbol oynayan Slovakya'yı geçip 2. olur diyorum.

G Grubu;
Ölüm grubu olak adlandırdığımız bu grup süpriz puan kayıplarına gebe bir gruptu. Kuzey Kore Brezilya maçında güzel futbol oynadı bence. Portekiz maçında da güzel başladılar ama 3. golden sonra çetele tutmak zorlaştı. Grubun ilk 2'si belli oldu. oynanan maçların tüm sonuçları normal. Fazla üzerinde durmaya gerek yok ama Brezilya ve Portekiz'den gelecekte neler bekleyebiliriz ondan birkaç cümle yazalım. Brezilya ritim tutturmuş vaziyette bence. Gün geçtikçe daha iyi olacaktır. Portekiz ise yıllardır 1 mevki dışında tüm mevkilerde alternatifleri ile birlikte kaliteli isimler çıkardı ama aynı kalitede 1 santrafor üretemediler. Ben Portekiz'i Mourinho gelene kadar rafa kaldırıyorum.

H Grubu;
Turnuvanın en güzel grubu da bence bu grup. Bielsa'lı Şili beklenmedik güzellikte oynuyor. 2 Şili maçından da çok zevk aldım. Lakin gol atmakta sıkıntı çekiyorlar. İlk maç sonunda Humberto Suazo takıma girince etki eder diye düşünüyordum ama aynı kısırlık İsviçre maçında da devam etti. Şili atamadığı goller için çok üzülecek gibi. İsviçre ise Şili maçında hakem kurbanı oldu. 10 kişi kalmalarına rağmen hücumu da kesmeden sonuna kadar mücadele etti. İspanya ilk maçında kazaya kurban gitti. Bence hala turnuvanın 1. favorisi. David Villa Jabulani'nin dilinden anlıyor. Bir maçta öyle bir gol atacak ki hepimiz vay vay vay diyeceğiz.

Hiç yorum yok: