Turnuvayı maç maç yorumlayamayacağım için günü gününe yorumlamak istedim. Lakin günü gününe tempoyu da tutturamıyorum. Bir şekilde de kopmamak lazım. Tur tur yorumlamak en mantıklısı. Sanırım bunu tek başıma yapabilirim.
Fransa golsüz ve -2 averaj ile hayal kırıklığı yaşatıyor. 2002 süprizdi ama bu sonuçlar süpriz değil. Muhteşem bir altyapı organizasyonu kurmayı başarmış, A takıma seri imalat futbolcu yetiştiren Fransa Futbol Federasyonu'nun, 2008 yılında verdiği Domenech ile devam kararı anlaşılmaz. Meksika ve Uruguay bana göre gruptan çıkmayı başardılar. Zira Fransa da biliyor tur atlayamayacağını ve şu an kavgalar ile uğraşıyorlar. Hem Uruguay, hem Meksika ilk maçtaki hatalarını farkettiler ve ikinci maçlarında rakiplerini rahat geçtiler. Beraberlik Uruguay'ı lider yapıyor. Zevkli bir liderlik maçı bekliyorum. Zira kimse Arjantin ile eşleşmek istemez. Bu maçta gözlerimiz Manchester Utd.'a transfer olan ve son maçta Fransa'yı deviren Javier Hernandez'de olacak.
B Grubu;
Bu grubun 2. maçları beni hayal kırıklığına uğrattı. Ne Güney Kore Arjantin'den 4 yiyecek bir takım, ne de Yunanistan Nijerya'yı yenebilecek bir takım. Yunanistan-Nijerya maçında emin oldum ki artık Yunanistan diye bir takım kalmamış. Kazanması tamamen Nijerya'nın 10 kişi kalmasına bağlı bir durumdu. Nijerya tehlikeli ama organize olamayan bir takım. Güney Kore macera aramadan sakin bir futbol oynarsa, en kötü ihtimalle beraberliği alır. Lakin liderliği garanti bir Arjantin yelkenleri suya indirmezse. Maradona bu maçta Higuain, Tevez ve Mascherano'yu dinlendirecekmiş. Messi ve Veron ilk 11'de. Tabiki gözler Milito'da (ve oynarsa Ninis'te) olacak.
C Grubu;
Amerika da olmasa turnuvanın en kıyafetsiz grubu olur bu grup. İngiltere hiçleri oynuyor. Keza lider Slovenya aynı şekilde. Cezayir, İngiltere maçında çok koştu, çok mücadele etti eyvallah, helal olsun ama hücumda 2 organize atak, 2 verkaç yapamadı. Salt mücadele keyif vermiyor bana. Hücuma çıkanca 2 top çevirip pozisyon bulman gerekiyor. Bu İngiltere'yi bulduktan sonra bir de galibiyeti yakalasa Cezayir, 1982 nostaljisi yaşatacaktı. Cezayirli futbolcuların isimleri pek duyulmasa da 3-4 isim dışında hepsi Avrupa'da oynayan oyuncular. 1982 Dünya Kupasında Almanya'yı yenen kadronun yardımcı antrenörü olan, 1986 Dünya Kupasında teknik direktörlüğü üstlenen, 2007'de de 2. kez milli takımın başına geçen teknik direktör Rabah Saadane takımını iyi organize edememiş malesef. Amerika ise beni bu Dünya Kupası'nda en heyecanladıran takımlardan biri. Hatta underrated görünen takımların en üstünde. İkinci turda Almanya ile eşleşmedikleri takdirde yarı final oynayacaklarını düşünüyorum. Fenerbahçe'ye de Altidore'u önermişler (Okay Karacan'ın twetter hesabının yalancısıyım). Umarım gelir.
D Grubu;
Bu grup çok karıştı. Gana maçında varlık gösteremeyen Sırbistan şansının yardımıyla Almanya'yı yendi. Almanya'yı Sırbistan'a mağlup olmasına rağmen beğendim. Baştan iyi başlayıp sonradan posası çıkan Hollanda değil Almanya. Sonuna kadar gideceklerdir. Gana süpriz yapabilir demiştim ama Avustralya maçını kazanmalarına rağmen hücumdaki aksiyonlarını beğenmiyorum. 10 kişilik Avustralya'yı yenemediler. Almanya karşısında hiç şans vermiyorum. Gana'nın işi Avustralya-Sırbistan maçının sonucuna bakar. Almanya'dan fark yememeye çalışsınlar yeter. Avustralya-Sırbistan maçı ise turnuva'nın en kilit maçlarından biri. Atılacak her gol sıralamayı değiştirecek. Avustralya'nın şansızlığı Almanya'ya 4-0 yenilmeleri. 2 maçta da 10 kişi kalmış olmaları gerçek güçlerini görmemizi engelledi. En karışık grup ve üzerinde en az ahkam kesmemiz gereken grup bu. Fazla deşmeye gelmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder