5 Mayıs 2008 Pazartesi

Veda Tribi


Dün akşam Şükrü Saracoğlu’nda sezonun son maçı olan Fenerbahçe – Gençlerbirliği maçını izledim. Sivas’tan gelen gol haberleriyle beraber toplamda 6 gol sevinci yaşadığım bir maç olarak aklımda kalacak. Şampiyonluk bir yana, bu sene gittiğim son maç olduğunu bilmek garip bir his. Herhalde bunun içindir ki maçtan 1,5 saat önce staddaydım. Paraya acımadım 3 ytl’yi Cola Turka’ya verdim. Asidi de çok yerinde sayılmazdı. Neyse ki karnım toktu, zira 3 köfte barındıran sandviçe 6 ytl vermek pek doyurucu olmazdı.

Maçın başlamasına yakın çevremdeki koltukların sahipleri gelmeye başladı. O ana kadar farkında değildim ama taraftarlar arasında da bir mezuniyet havası vardı. Bugüne kadar sadece adını bilmeden selamlaştığım adamlar bugün elimi sıkıp “kardeşim nasılsın” falan diyordu. Boru değil 20’den fazla maçı beraber izleyip, maçın başlangıcında beraber zıplamışız. Gol olunca sarılıp öpenler de cabası…



Maç oynandı, goller attık yedik. Maçın sonunu getirdik bir şekilde. Artık futbolcuları “seneye görüşmek üzere” tadında alkışlarken bir tanesi soyunma odasına gitmeden sahada kaldı. İkinci yarının ortasında oyundan alınan Kežman sahada kalmış tek tek tribünlerle vedalaşıyordu. Bütün tribünleri birer birer gezerek alkışladı ve soyunma odasına doğru yol aldı. Her zaman yaptığının tersine bu sefer formasını vermedi kale arkasındaki gençlere, omzunda gitti. Zannımca son maçın hatırası olarak tuttu. Zira Kadıköy’de çıktığı son maç olduğunun farkında gibiydi.

Artık önümüzdeki senelerde Avrupa’da bir takımın maçı anlatılırken spiker “Daha önce Fenerbahçe’nin formasını da giymiş olan Kežman” diye anons edecek kendisini. Fenerbahçe’de hayal ettiği şeyleri yapamadı, taraftara istediğini veremedi belki Kežman. Hatta bu sezon gittiğim hemen hemen bütün maçlarda taraftardan en çok duyduğum söylem “Ulan 1 kere de geç be…” oldu. İkili mücadelelerde Anelka özlemimizi körüklese de kendisine kızan ve söylenen çoğu kişi gibi ben de sevdim Kežman’ı. Mücadelesi ve hırsından ötürü. Kızdığım zamanlar da olmuştur elbet ama kendisi anlamak zor değil. Dün neydik bugün ne olduk diyordur herhalde. Yoksa Kežman kalenin 1 metre yakınından topu üstten auta atacak topçu değil…


Telsim D Blok, Sıra 10, Koltuk 2

Hiç yorum yok: