Yukarıda ki resim 30 ekim 1996 yılında oynanan manchester united - fenerbahçe maçının 78. dakikasında çekildi. pozu veren futbolcu ise elvir boliç.
95-96 yılında fenerbahçe'ye geldiğinde ben de orta okul talebesi olmuştum. artık futbola daha çok ilgi gösteriyordum. maradona'yı pele'yi tanımadan boliç'i tanımıştım. gerek saçları, gerek yakışıklılığı, gerek 9 numaralı forması ile diğer takım arkadaşlarından sıyrılıyordu. rüştü'nün degajladığı topa kafa vurmak yerine, zıplayan rakip oyuncuyu bozmayı tercih ederdi. böylece seken topları alır gole giderdi. çok iyi plase vuruşları vardı. aynı zamanda egoistti. saffet sancaklı ile katıldığı bir programda sunucunun ''ikinizden biri gol atınca onu kıskanırmısınız'' sorusuna saffet, ''yoo ben kıskanmam'' derken boliç, ''ben kıskanırım. keşke ben atsaydım o golü diye düşünürüm'' gibisinden bir cevap vererek egosunu ortaya koyuyordu. boliç fenerbahçede 78 gol atmış. bunun 47 si ilk 2 sezonda. kalan 3 sezonda yavaş yavaş bir düşüş gösterdi ve bir deplasman dönüşü taraftarlarca tartaklandı. ertesi sezon ise ispanya'da top koşturdu. 3 sezon sonra istanbulspor için türkiye'ye geri döndüğünde aynı golcülüğünü gösteremedi.
Bugünlerde kendisine Fenerbahçe'ye kırgın mısın diye sorulduğunda ''Hayır. Asla kırgın olamam. Benim böyle bir kariyere sahip olmamda Fenerbahçe'nin yeri büyüktür. Eğer Türk futbolunda bir isim yapmışsam bu Fenerbahçe'nin sayesinde olmuştur. O yüzden kırgınlık diye bir şey olamaz. Fenerbahçe hala kalbimde benim. Oradaki günlerimi asla unutamam.'' diyor.
ayrıca şu formanın güzelliğine bakın. şu gün satsalar koşa koşa gider alırım.
1 yorum:
Günlerden çarşamba, her çarşamba şampiynolar ligi heyecanı olur ya, o dönemlerde daha bi smim geliyordu, Boliç forumun zirvesinde, Fenerbahçenin hocası, Aslen karadenizli Brezilyalı Lazaroni. Başkan Ali Şen' in tasarrufu idi o dönemlerde Brezilya milli takımı ile birlikte kupa kaldıranı hoca oalrak getiriyordu takımn başına :)Takımın o dönem ki dizilişini hayal meyal hatırlıyorum
kaleci: rüştü
sağ bek: ilker
stoper: hogh
stoper: uche
sol bek: erol bulut( yanılabilrim)
sağ açık: Tayfun (halil ibrahim'de olabilir)
sol açık:Tuncay (tarık daşgün yanılabilrim)
orta saha: kemalettin
orta saha: okocha
forvet:Boliç
forvet:kostadinov (saffet sancaklı2 da olabilir)
fenerbahçe o güne kadar 3 maç yapmış, maçlar şöyle;
Rapid Wien-Fenerbahçe: 1-1( Boliç maçın başında defasnın hatasını değerlendirip gol atmıştı, ikinci yarı Rapid' in yoğun baskısı sonucu 10 numaralı meşur bi oyuncusu vardı, hatırlayamadım adını, O' nun kafa vuruşu sonucu Rüştü topu elinden kaçırıp gol yemişti ve maç 1-1 bitmişti.)
Fenerbahçe-Juventus: 0-1 (yanılmıyosam Juve' nin golünü Hırvaat golcü Boksic atmıştı.)
Fenerbahçe-M.United: 0-2 (Gollerin birili hayrnı oldugum Eric Cantona atmıştı, Diğerini ya Beckham, yada Cantona atmıştı, ama yanılıyorda olabilrim.)
Bu maç Fenerhabçe' nin ipleri elinden bırakacağı maç oalrak düşünülüyordu. Manchester yoğun baskılarının sonucunda bir türlü gol atamıyordu. İkinci yarı Fenerbahçe' nin ender gelişen ataklarından birinde kostadinov topla beraber rakip sahaya girip, sol kanattaki boliç' e topu aktardı. Boliç topla beraber ceza sahasına doğru yaklaştı, karşısındki rakip oyuncu hemen topa girmedi, ne defans, ne de kaleci schmeichel(telafüzde hata olabilir) beklemiyordu, boliç ceza shasına yaklaşırken topa öyle bir vurdu ki, belkide hayatı boyunca hiçbir zaman topa öyle vuramamıştır, defasn oyuncusnunda ayağına çarpıp top biraz daha yükseldi ve gol oldu. herkes şaşkın, buna tum fenerbahçelilerde dahil(ali şen hariç, o şampiyonlar ligini kazanacaklasını iddaa ediyordu). Maç nihayetnde 0-1 bitmişti ve Fenerbahçe' nşin umutları yeşermişti.
2 hafta sonra( o dönemde 2 haftada bir şampiynolar ligi maçı oynanırdı) fenerbahçe-RApid wien maçını högh' ün golü ile !-0 yenip, Manchester United' in içeride Juventus' a malup olması ile Fenerbahçe, tekrar potaya girmişti. Ama durm son maçta belli olcktı, Juve deplasmnında yenerse veya puan alırs Diğer maçtan ahber beklencekti, JUve 2-0 yenip rapid' de kendi evinde manchestere yenilnce Fenerbahçe gurptan çıkamıyordu.
demek 13 yıl olmuş, o dönemde ilkokul beşinci sınıfa gidiyordum....zaman çabuk geçmiş...
http://forzadanademir.blogspot.com
Yorum Gönder