24 Mayıs 2008 Cumartesi

İbrahim Kaş



Beşiktaş’ın altyapısından yetişen bu genç oyuncuya taraftarlar ve bir takım yazarlar yıl boyunca Baki Mercimek muamelesi yaptılar. Bunu sağlayan başlıca neden ise o yaşta bir defans oyuncusuna göre gereğinden fazla sorumluluk almak istemesiydi. Sorumluluk futbolda risktir ve risk alan oyuncu hata da yapar. Tabi bu hatayı Beşiktaş taraftarı önünde yapmak o an için ayrı bir hatadır.


Sezon başında Serdar Özkan’la beraber Beşiktaş’ın gelecek vaat eden oyuncusu olarak tanıtılan İbrahim sezon başında kadroda yer aldığı maçlardaki cesur oyunu nedeniyle taraftar için sinir bozan bir oyuncu olmuştur. Yaptığı hatalara kısmen sertlik karışınca da adının kazmaya çıkması zor olmadı. Hatta Norveç-Türkiye maçında sakatlanmasına sevinen az insan tanımadığımı söylemek isterim. O maçta yerine oynayabilecek daha iyi oyuncular vardı elbet ama kendine has özelliklerinden yararlanmak adına kadroya alınmış bir oyuncuydu İbrahim. Uzun boyu ve rakip forvete yaptığı erken müdahaleler için oyuna girip 20. dakikada sakatlanması o maç için milli takımın işine yaramıştır. Ama bazı Beşiktaş taraftarlarının bu duruma sevinmesi engin futbol görgülerinden değildi. Çünkü İbrahim Kaş şu anki haliyle, Türk futbolunun yakın tarihinde ciddi yer etmiş savunma oyuncularından Mustafa Doğan’ın benzer stilli ve ondan daha yetenekli, 21 yaşında bir oyuncudur. Defansın her noktasında belli oranlarda oynayabilen böyle bir oyuncunun değerini ilerleyen vakitlerde görürüz diye zannediyorum. Getafe’nin bedavaya getirdiği bu transferi taraftarı olduğum Fenerbahçe yapsın isterdim. Tabi Fenerbahçe'de ilk 11'e girmesi pek kolay olmayabilirdi. Bu nedenle bunun kendisi ve Getafe için isabetli bir transfer olduğunu düşünüyorum. Fiorentina’nın Sabri’yle ilgilenmesi yanıltmasın…

Hiç yorum yok: