23 Eylül 2009 Çarşamba

Dick Advocaat


Bazen futbol bana büyük bir rotasyon gibi geliyor. Hocalar değişiyor, futbolcular değişiyor ama isimler değişmiyor gibi geliyor. Dick Advocaat'a bakıyorum mesela. Bu adam Hollanda ikinci liginde kariyerini başlatarak basamakları adım adım tırmanmış. Hollanda milli takımında 2 kere yardımcı antrenör, 2 kere de birinci adam olarak görev almış. İlk milli takım kariyerinde 1994 Amerika Dünya Kupasında çeyrek final onayan Hollanda takımının başındaydı. Aynı yılın Aralık ayında PSV'ye gitti ve 1996/97 yılında PSV yi Hollanda şampiyonu yaptı. 1 sezon daha PSV nin başında kaldıktan sonra Glasgow Rangers'a geçti. Rangers İskoçya'da ya şampiyon olur ya 2. olur. 4 sezon kaldığı İskoçya'da 2 şampiyonluk yaşayıp Hollanda milli takımının başına geçti. Bizler Advocaat'ı G.Rangers - Fenerbahçe Şampiyonlar ligi ön elemesinde yakından takındık. Hollanda da zaten sempati duyduğumuz bir takım olduğu için 2004 Avrupa Şampiyonasında daha yakından takip etme şansımız oldu. Almanya Letonya ile berabere kalmasa gruptan çıkması bile muallak bir takım yaratmıştı. Penaltılarda şansız olarak nitelendirdiğimiz Hollanda, bu sefer İsveç'i penaltılar ile eleyip yarı finale kadar uzandı. Yarı finalde de Portekize elenip kupanın dışında kaldı. Herkesin hem fikir olduğu konu Advocaat'ın başarısız olduğuydu. Neticesinde görevinden ayrıldı. Bu sefer Borussia Mönchengladbach'a geçti ve takım 15. sırada ligi tamamladı. Avrupa'nın tükettiği isimlere yeni kapılar açan B.A.E. onu milli takımın başına geçirdi. Sadece 3 ay kalıp Güney Kore'nin yolunu tuttu. Güney Kore'nin onu getiriş amacı Hiddink'in ekolünün bozulmaması ve aynı başarılara devam etmesiydi. 2006 Dünya Kupasında Togo'yu yenmesine ve Fransa ile berabere kalmasına rağmen son maçta İsviçre'ye 2-0 yenilerek 4 puanla grupta 3. oldu. Turnuva biter bitmez Zenit'te buldu kendini. İşte tam bu noktada, Zenit ile tekrar Avrupa futboluna kendini hatırlattı Dick Advocaat. Zenit'te rüya gibi günler yaşadı. Lig şampiyonluğu, Lig kupası, Uefa Kupası ve Süper Kupa. Ardından Süper Kupa sonrası önce Şampiyonlar Ligi, sonra Rusya Ligi başarısızlıkları. Rusya'dan ayrılırken göz yaşları ile uğurlandı. 2010 Ocağında başlayacağı Belçika milli takımı kariyerine de erken başlamış oldu bugün. İşin en ilginç yanı teknik adamlığa başladığı 1981 yılından beri hiç ara vermemiş olması. Kendisi pek tutmadığım bir hocadır ama Zenit ile elde ettiği başarılar ortada. Belçika Milli Takımına neler vereceğini merak ediyorum. İlk sınavını da Türkiye milli takımına karşı verecek.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

güzel bi derleme olmuş eline sağlık ilker


Yasin