19 Eylül 2010 Pazar

Fenerbahçe vs Beşiktaş Maç Öncesi


Ligin 4. haftası geride kalırken Fenerbahçe sanki 20. haftası oynanıyormuşcasına yaralı bir durumda. Beşiktaş ise oynadığı futbolun hergün üzerine koyan, göze hoş gelen ve en önemlisi de heyecanını tavan yaptırmış bir yapıda. Normalde liglerin ilk haftaları oynanan derbiler heyecansız ve risksiz bir şekilde geçer. Lakin Fenerbahçe'nin pozisyonu bu maçı anlamlı kılıyor. Beşiktaş'ın da oynamak istediği futbol yapısı göz alındığında ortaya zevkli, bol pozisyonlu bir maç çıkabileceğini düşünüyorum.

Beşiktaş hafta içi oynadığı CSKA Sofia maçında bir grup oyuncusunu maça saklamayı düşündü. Yine de bu maçta Ferrari'yi kaybetti. İbrahim Toraman muhtemelen sağ bekte görevlendirilecekken, bu maçta Ferrari'nin yerine stoperde görev yapacak. Holosko da maç kadrosuna alınmamış. Fenerbahçe'de ise Andre Santos'u ilk 11 de, Cristian'ı yedekte göreceğiz. Bunun yanında Stoch ile Dia arasında da bir tercih yapılacak. Kazım da 18 kişilik kadroda bulunacak.

Son yıllara ait istatistik paylaşmak isterdim lakin pek geçerli olacağını düşünmüyorum. Hem Beşiktaş, hem de Fenerbahçe 6 ay öncesine nazaran farklı yapıda futbol oynuyorlar. Bu nedenle istatistiklerden alacağımız ipuçları bizi yanlış yönlendirebilir.

Beşiktaş sene başından beri uygulamak istedilerini bu maçta da uygulamak isteyecektir. Bunlar mümkün olduğunca defansı ileri çıkarmak, alan daraltmak, devamlı pas yapmak. Burada arızası yok mu? Yeni bir takım olduğu için tabiki var ve önceki maçlarda görülen defolar bu maçta daha da ayyuka çıkabilir. Beşiktaş defanstan çıkarken uzun topla değil de ayağa paslar ile çıkmaya çalışıyor. CSKA Sofia maçında Hakan Arıkan'ın 1 kez olsun topu ayağı ile degajlamaması gelecek açısından önemli bir artı. Lakin bu maçta Fenerbahçe önde pres yaparsa çok sıkıntı yaşatabilir. Sezon başı olması, her iki takımın da tam anlamıyla istediklerini yapamaması teknik direktörleri maç kazanma uğruna yapılarının dışına çıkmalarını isteyecektir. Misal Schuster defanstan çıkarken ne kadar hızlı olmayı ön görmüştür? En azından bir uzun top çalışması yaptırmış mıdır? Beşiktaş'ın İstanbul Büyükşehir Belediye maçlarında yaptığı hataları tekrarlama olasılıkları çok yüksek. Her zaman söylediğim gibi bu oyun yapısı sabırlı olunursa Beşiktaş'a çok şeyler kazandıracaktır ama bugün için risktir. Bugün o riskleri alacağını düşünüyorum.

Fenerbahçe'de ise bana göre olumlu bir gelişme var. Cristian'ın yerine Selçuk'un oynaması artı katacaktır takıma. Selçuk her ne kadar eleştirilse de Cristian gibi defansa gömülmeyen, Emre'ye daha yakın oynamaya çalışan bir oyuncu. Bu sayede Fenerbahçe hücuma çıkarken orta sahada oluşan boşluk doldurulabilir, dönen toplarda ribaundlar alınabilir. Niang, Dia, Stoch gibi isimlerle de Beşiktaş hücumlarında kazanılan toplarla defansın arkasına sarkmalar görebiliriz.

Tabi her maçta oldığu gibi derbilerde daha çok görülen plansız işlerde olacaktır. Bir kırmızı kart, bir sakatlık veya erken bir gol maçı vaktinden erken çözebilir. Özellikle Beşiktaş erken bir gol atıp, öne geçerse Fenerbahçe'de panik başlayabilir ve bir zamanlar İnönü'de Anelka'nın harikalar yarattığı maça benzer bir görüntüyü Quaresma'dan görebiliriz. Fenerbahçe ilk golü atarsa sabırlı, sakin ve sert olmalı. Ancak o zaman Beşiktaş'ın zaaflarından yararlanıp pozisyon bulacaktır.

Hiç yorum yok: