Geçtiğimiz hafta bir çok ulusal takım teknik direktör değişimi yaşadı. Desailly'in Gana milli takımını çalıştırmak istiyorum açıklaması ile birlikte Matthaus ve Zaccheroni'nin de bulduğu işlerin garip seçimler olduğu kanısındayım. Öncelikle bugün basında yer alan Dely Valdes'in Panama'nın teknik direktörü olması ile başlayalım. Aslında Dely Valdes'in ilk macerası değil bu. 2006 yılında da bir süre Panama'nın teknik direktörlüğünü yapmış ve sonrasında Panama u-17 ve u-20 takımlarını çalıştırmış. Geçtiğimiz 2 yıl boyunca da Malaga'da teknik direktör yardımcığı yaptı. Sene başında Portekizli teknik direktör Jesualdo Ferreira'nın takımın başına geçmesiyle de görevini bırakmıştı. Panama'nın alt yaş kategorilerindeki futbolcuları tanıdığı aşikar. Muhtemelen hiç Panama maçı izlemeyeceğim ama futbolculuk döneminde yırtıcı, çevik, süratli olan güzel adam Dely Valdes'e bol şans diliyorum.
Yine kıta dışına çıkalım ve Japonya'nın teknik direktör seçimini eleştirelim. Dünya Kupasında bana göre kadrosu elverdiği ölçüde başarılı olan bir takımdı Japonya. Takeshi Okada'nın istifasından sonra bula bula Zaccheroni'yi buldular. Ne güzel biz Zaccheroni'yi unutmuştuk ki geçen yıl Juventus takımın başına getirip tekrar akıllara soktu. 2007 de Asya Kupasında 3. olan Japonlar bakalım 7 Ocak 2011 de başyacak olan Asya Kupasında nasıl bir sonuç elde edecek.
Avrupa kıtasında ise 2 önemli ülke teknik direktörlerini açıkladı. Bunlardan en önemlisi olan Portekiz sonunda Carlos Queiroz'u yolcu etti. Yerine futbolculuk döneminde 35 kez milli takım formasını da giymiş olan Paulo Bento'yu getirdi. Bento'nun teknik direktörlük kariyeri Sporting Lizbon'dan ibaret. Alt yapı takımıyla başladığı kariyerine 2005 de bir nevi kurtarıcı olarak A takımın başına geçmişti. 4 yılda sadece 2 Portekiz Kupası kazanabildi. Nani, Moutinho, Veloso, Djalo gibi isimler onun döneminde Sporting'in alt yapısından çıkıp oynamaya başladı. Mourinho'yu yokladıktan sonrası için makul bir seçim gibi duruyor. En azından Queiroz'un yakalayamadığı istikrarı yakalarsa gelecekte takımın başına geçeceğini düşündüğüm Mourinho'ya birşeyler burakabilir.
Bulgaristan da Matthaus'u teknik direktörlüğe getirdiğini açıkladı. Geçimsiz, sivri dilli abimiz Brezilya'da bile teknik direktörlük yapmış durumda ama halen ülkesinde görev yapmış değil. Daha önce kendisine Fehevar'a gideceği vakit sallamıştık ama oraya da gitmedi. Kulüp takımı gibi teknik direktör değiştiren Bulgaristan'da da fazla duramaz gibime geliyor. Ufak bir not daha ekleyim; Bulgaristan'ı 44 yıl sonra bir yabancı teknik direktör çalıştıracak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder