9 Nisan 2010 Cuma

Avrupa Ligi Çeyrek Final Değerlendirilmesi


Son 16 maçları çok keyifli mücadelelere sahne olmuştu. Çeyrek final maçlarının da aynı zevki vereceğini düşünüyordum. Pek umduğumu bulamadım diyebilirim. Dün Wolfsburg-Fulham, Liverpool-Benfica, S.Liege-Hamburg ve Atletico Madrid-Valencia maçları oynandı.

Evinde 2-1 kazanan Fulham, maçın başında 1-0 öne geçerek rahatladı ve bu rahatlıkla futbolunu oynayıp, adını yarı finale yazdırdı. Fulham'ın bu galibiyetini süpriz olarak değerlendirmiyorum ama Shakhtar'ı ve Juventus'u elemesi tebrik edilesi. Bu noktaya gelmesi süprizdir tabi ki.

Liverpool maçın başında 2-0 üstünlüğü yakaladı. İkinci yarı da 3'ü atıp iyice rahatladı ama Cardozo farkı Benfica'yı ümitlendirdi. Cardozo belki üst düzey bir oyuncu değil ama Avrupa'nın 2. sınıf takımlarında rahatlıkla oynayabilecek bir santrafor. Ligimize gelse 20 golün altına düşeceğini sanmıyorum. Golü attığı free-kick vuruşunu yerden, sert, ayak üstü ve fasolu vurdu. Hemen hemen aynı noktadan yine bir free-kick kazanıldı ve bunu da ayak içi baraj üstünden vurdu. Az farkla kaçtı gol. Her şekilde topa vurabiliyor. Yazanı da söyleyeni de çoktur ama bir kez de ben yazayım, Fenerbahçe şu adamı getirsin takıma. Transfermarkt.de 12,5 m euro fiyat biçmiş kendisine. O kadar düşük miktara transfer satacaklarını sanmıyorum ama Güiza'ya 14m euro veren yönetim isterse Cardozo'yu alır. Liverpool'dan bahsedersek, adım adım finale gidiyorlar. Çok iyi bir futbol oynamadılar ama turun getirecek futbolu sergilediler bugün. Hakem engel olmazsa Atletico Madrid'i eleyeceklerini düşünüyorum. Neden mi hakem dedim? Okumaya devam ediniz lütfen...

Atletico Madrid ittir kaktır devam ediyor. Sporting Lizbon'u 2 beraberlikle eledikten sonra Valencia'ı da 2 beraberlikle elediler. Yine bir kale arkası hakemi damga vurdu maça. Duran top sırasında Zigiç'in forması çekilmekten yırtıldı. Hadi diyelim ceza sahasıdır itiş kakış dedin vermedin ama İtalyan malı, orjinal kappa Valencia formasını yırtık halde görünce neler düşündün ey hakem... Maçları dolanırken bir kısmına bakma şansım oldu. İlk yarıdan izlediğim bölüm çok da hareketli değildi açıkçası. İkinci yarısı daha pozisyonlu geçmiş gibi. Özeti burada.

S.Liege-Hamburg maçınında ikinci yarısının başını izledim. 2-1 biten ilk yarının ardından, ikinci yarının başında baskı kuracaklarını düşünüyordum ama Hamburg pek fırsat vermedi. Mbokani'nin 60. dakikada kaçırdığı mutlak bir pozisyon vardı. Onu atsalardı belki daha keyifli bir maç izleyebilirdik. Oyuna sonradan giren Guerrero'nun golüyle Hamburg 3-1 galip ayrıldı maçtan. Petric'in rövaşata ile attığı 2. gol görülmeye değer. Maçın özeti burada. Evinde oynayacakları final için müthiş umutlular artık. Fulham ile oynayacakları maç harika geçecektir kanımca.

Şimdi hesap kitap yapalım biraz. bakalım Platini'nin planı tutmuş mu? Yarı finale 1 Alman, 1 İspanyol, 2 İngiliz kalmış. Önceki senelere bir bakalım;

08/09 Shakhtar-D.Kiev, W.Bremen-Hamburg
07/08 B.Münih-Zenit, Rangers-Fiorentina
06/07 Espanyol-W.Bremen, Sevilla-Osasuna
05/06 Schalke-Sevilla, S.Bükreş-Middlesbrough

Şampiyonlar Liginden gelen Liverpool ve Atletico Madrid var. Son senelere göre sanki biraz daha çekişmeli olmuş bence. Açıkçası ben Platini'nin bu kararını destekliyorum. Avrupa Liginin grup maçları pek iyi değildi ama son 32 takım iyi takımlardı. Son 16 da da müthiş keyif aldığım bir maç haftası yaşandı. Grupları 12 den 8'e düşürürlerse daha keyifli bir grup mücadelesi izleriz ama ne kadar çok takım o kadar para demek olduğundan buna yanaşmayacaklardır. Mühim olan Şampiyonlar Ligi'ne katılan küçük takımların ekonomilerini düzeltmesi. 3-4 yıl sonra çok daha net geri-dönüşler alacağız.


Hiç yorum yok: