23 Haziran 2009 Salı

Olmadı Sadri Başkan


Çoğu yeni başkan görevine gelir gelmez kendi mantalitesine uygun bir hoca getirir. Zira o koltukta oturmasının sebeplerinden kendinden öncceki yönetimin başarısız olmasıdır. Sadri Şener geldiğinde Ersun Yanal'da (yanlış hatırlamıyorsam) 2 ay önce gelmişti. Sezon sonu geldiğinde Sadri Şener teknik direktörü yollamayı bırakın bir kenera, teknik direktörün isteklerine göre transferler yaptı. Ersun Yanal'da bu ülkede gerek kendine has oyun yapısı, gerek çalışma biçimi ile Anadolu'nun diğer teknik direktörlerinden ayrılan bir isim. Milli takıma da çok erken seçilmişti. Bence biraz daha ligde at koşturması gerekliydi.

Hücum gücü yüksek takım kurması ve çeşitli atak varyasyonları ile beyinlere kazındı. Bu özellikleri sayesinde Trabzon taraftarını da mutlu edebilecek bir isimdi. Rahatlıkla Trabzonspor için biçilmiş kaftandı diyebiliriz. Sezona da (kiralık gidenleri çıkarırsak) 10 yeni oyuncu ile başladı. Devre arasında da 2 yabancı transfer edildi(alanzinho ve faty papy) Hani çok kulladığımız rotasyon sözcüğünün dibine vura vura. kalecisi yeni(sylva), 2 stoper yeni (song-egemen), sol bek yeni(cale), orta sahaya 2 yeni isim(colman, selçuk) ve umut'un yanına yeni santrafor(gökhan ünal). Yedekte Giray Kaçar, Ceyhun Gülselam, Isaac gibi yeni isimlerde var. Yapılan transferler iyi ama bu kadar yeni isimle şampiyon olmayı bırakın şampiyonluğa oynamak bile başarıdır bana göre. Sezon başında kime sorsanız vereceği cevap takımın bir yerde tekleyeceğiydi. Sezona bence müthiş başladılar. Trabzon deplasmanı tekrar anlam kazanmaya başladı. Hatta Ersun Yanal daha olgunlaşmıştı ve oyunun defansif yönünü de oynayabilen bir takım yaratmıştı. Yalnız hala eksiklerin olduğu ve transfere ihtiyaç olduğu da göze çarpıyordu. Sezon ilerledikçe takımda düşüş başladı doğal olarak. Buna rağmen düşüş başlangıcında ki maçlarını zararsız atlattılar ve şampiyonluk potasından kopmadılar. Evlerinde kaybettikleri Denizlispor ve Konyaspor maçları ve deplasmanda kaybedilen Sivasspor maçına rağmen kopmadılar yarıştan.

Sezon Trabzonspor adına fazlasıyla olağan gelişti ve bitti. Elde ki yeni yapılanan kadro ancak bunu yapabilirdi. Trabzonspor yönetimi sezon başında ne kadar çok aferim aldıysa sezon sonuna doğru bir o kadar da zayıf aldı. 25 Nisan'da kaybedilen Sivasspor maçından sonra geçen 2 aylık süreç soru işaretleri ile dolu. Ersun Yanal'ın gidişine zemin hazırlayıp istifasına engel olamamakla başlayan süreçte Samet Aybaba'ı getirmeye çalışmak ve sonra yönetimin istifa etmesi. Güven tazeleyerek tekrar yönetime geçebilirsiniz ama kendi ektiğiniz tohumları kendiniz yakarak hasattan oldunuz. Eriksson, Topmöller, Zaccheroni, Şenol Güneş dolanıp duruyorsunuz.

Hugo Broos ile anlaşılmış. Bir sorun çıkmazsa önümüzdeki sezonu Belçikalı'ya emanet edecekler. Ne kadar başarılı olur muamma. Bence başarılı olması çok zor. Bildiğim kadarıyla Şenol Güneş'in sözleşmesi de aralık ayı itibariyle bitecek. 6 ay sonra gazetelerde ''güneşli günler'' başlıklarını görür gibiyim.

2 yorum:

oddy dedi ki...

trabzon da geçen sene umut-g.ünal-isaac üçlüsünün yerine sadece şota veya tekke olsaydı ş.ligine katılırdı.

şampiyonluk mu?
trabzon için kaf dağının arkasında.
şampiyon yapabilecek iki hocadan birini kovdular birini kaçırdılar.
bir on sene daha dikiş tutmaz.
baron mehmet ali yılmaz başkan olursa bilemem tabi. Türkiye burası

ayrıca şu trabzonda ki belçikalı merakına hastayım.bu kadar mı sığ görüşlü olunur. başka ülke yok mu dünyada.

cikkoleite dedi ki...

Sadri Sener hizli düsünüp aceleyle isler yapan birisi.Bunu kendisi de söylüyor.Herkes Antrenörü ile anlasmis takimalarina takviye yaparken Trabtonspor´un daha bir Antrenör bulamamis olmasi onu daha da telaslandirdi bence.Aceleyle yapilmis yanlis bir hamle gibi duruyor.