28 Mart 2010 Pazar

Galatasaray vs Fenerbahçe; Maç Sonu


Frank Rijkaard bugün Hıncal Uluç'a öyle bir koz verdi ki Hıncal Uluç ne söylese azdır. Orta sahanın öneminden bahsetmiştim maç öncesi ve ev sahibi avantajı hakkını kullanması gereken Rijkaard, Alex'i Mehmet Topal ile adam adama oynattı. Bu nedenle Galatasaray'ın orta sahada 1 kişi eksik oynamak zorunda kaldı. Üstelik Topal 14. dk da sarı kartı da görünce görevini tam anlamıyla yerine de getirememiş oldu. İlk 4 dakikada hücum pres ile başlayan Galatasaray, Fenerbahçe'nin kısa ve ayağa paslarına yeterli presi orta alanda yapamadı. Bunun en büyük sebebi Alex'i tutan Topal'ın prese katılmayışı ve Elano'nun da Mustafa Sarp'ı yalnız bırakışıydı. Fenerbahçe hücumda hiç etkili değildi ama top da Fenerbahçe'deydi. 20 dakikada Fenerbahçe'nin 100 pasına karşılık Galatasaray 46 pas yapmıştı. Buna rağmen hücum organizasyonlarında Fenerbahçe çok eksikti. Mesela ilk yarının santraforu Semih olmalıydı bence. Semih orta alandaki paslaşmayı daha ileriye çekebilecek ve ver-kaçlarla aralara sızabilecek bir oyuncu. Güiza, daha çok uzun toplarla etkili olabilen birisi.

Aslında maça dair yazılacak uzun uzun bir şey de yok. Tamamen orta sahada bitti oyun. Selçuk'un oyunu yanıltıcıdır bu maçta. hiç bir şekilde pres ile karşılaşmadı. Dikine oynadığı bir çok topu da hatalı kullandı. Ama derbi deneyimi ve kendine olan özgüveni sayesinde başarılı bir performans gösterdi. Juninho'nun frikik vuruşlarını andıran şutu da enfesti. Ayak içi-burun karışımı şutu çok güzel bir falso ile gitti ve top tam kaleci önünde sekerek, zeminin ıslaklığının da avantajı ile ağlara gitti. Bu golü sadece Leo Franco yemiyor. Leo Franco Galatasaray'da beklenen performansı sergileyemiyor olabilir ama ''olacağı varmış'' derler ya, ilk yazılışta hata vermeden çalışan matlap denklemi gibiydi bu gol.

İlk yarıda Fenerbahçe'yi izleyen Galatasaray, ikinci yarıda daha fazla pres yaparak oyunu bozmayı kısmen başardı. Topal'ın çıkıp Arda'nın oyuna girmesi bir etki yaratmadı Galatasaray'da. Çünkü Arda ısınırken bile acı çekiyordu. Topal'ın yerine Baros girseydi durum daha farklı olabilirdi. Aslında maç öncesi yazımızda orta alandan birinin çıkıp Baros'un girmesi Fenerbahçe'ye avantaj sağlar demiştim ama maçın gelişimi çok farklı oldu. Çünkü Topal'ın ne defansif ne de ofansif hiç bir katkısı yoktu. Aynı zamanda yerine giren Arda'nın da hücuma katkısı olmadı. Fenerbahçe'de Özer, hem ilk yarı hem ikinci yarı çok koşmasına rağmen defansif anlamda etkili değildi. Baros girseydi eğer hücumda 1 kişi fazla oynayabilirlerdi ve Galatasaray kanat akınları ile daha etkili olabilirdi.

Maçın hakkı neydi diye soran varsa onlara şunu söylemem gerek; Selçuk'un şutunun güzelliği ve aynı güzellikteki Keita'nın şutunu Volkan'ın kurtarması. 2 güzel harekete 1 güzel hareket ile Fenerbahçe'nin hakkıdır maç.

Neticesinde Fenerbahçe kazanmıştır. Hafta itibariyle Bursaspor 58, Fenerbahçe ve Beşiktaş 55, Galatasaray 53 puandadır. Galatasaray'ın treni kaçırdığını söyleyebiliriz. Şampiyonlukta kim daha yakın kestirmek çok zor. Bursaspor ligin kaderini belirleyecek.


2 yorum:

Corpse dedi ki...

Semih konusuna katılmıyorum.. Eğer Semih oynasaydı ilk yarıda Galatasaray defansı orta sahaya kadar çıkarır ve büyük baskı kurardı.. Ama Guiza hızı ile o baskıyı kurdurtmadı ve ileriye daha hızlı çıkmamızı sağladı..

stingachu dedi ki...

"ilk yazılışta hata vermeden çalışan matlap denklemi" ehehe:)

calismaz abi o kod, o sut da gol olmaz abi, o kadar:)