7 Mart 2010 Pazar

Roma 0-0 Milan


Maç öncesi güzel bir maç bekliyordum açıkçası. Beklediğim kadar hareketli ve zevkli bir maç olmadı. Beraberlik her iki takıma da zarar veren bir sonuçtu. Milan deplasmanda oynayacak olmanın el verdiği şartlar dahilinde oyununu oynadığını söyleyebiliriz. Mümkün olduğu kadar topu ayaklarında tutular, tempoyu düşürdüler ve rakibe pozisyon vermediler. Maça heyecan katması gereken ev sahibi ekip Roma ise kötüydü bugün. Kazanmak adına pek birşeyler yapamadılar.

Roma ilk 10 dakikaya hızlı başladı. De Rossi ve Baptista ile güzel pozisyonlar buldular. 10. dakikadan itibaren toparlanan Milan ilk önce topa sahip olmayı başardı, daha sonra pozisyonları bulmaya başladı. Genel itibariyle istediklerini yapan bir Milan vardı sahada.

İkinci yarı başlangıcında Milan çok iyiydi. Gol ile sonuçlanabilecek pozisyonları buldular. Roma ise Baptista'yı oyundan çıkarıp Luca Toni'yi oyuna alınca biraz rahatladı ve tekrardan oyunu dengelemeyi başardı. Baptista yeteneklerine inandığım bir oyuncu. Arsene Wenger onu çok iyi kullanmasını beceriyordu. Geri döndüğü Real Madrid'te çok da kötü bir sezon geçirmedi. Bugün maç boyunca ne defansa destek verebildi ne de hücumda etkili olabildi. İkinci yarının ortalarında maç iyice durgunlaştı. Bir ara ciddi biçimde maçtan kopup, başka düşüncelere daldığımı farkettim. İlerleyen dakikalarda Milan'ın Beckham hamlesi ve iki takımında artık kazanmak için daha fazla boş alan bırakmaya başlaması, son dakiklardan daha fazla zevk almamızı sağladı. Son dakikada da Huntelaar'ın bir kafa şut vardı karşı karşıya kaçırdığı ama o pozisyonda da kafayı rakibin tekmesiyle karışık vurdu. Bence pozisyon açık bir penaltıydı ama 2 hafta önce verdiği kararlar ile Mourinho'yu çıldırtan Tagliavento, bu maçta Mourinho'yu üzmedi.

Hiç yorum yok: