14 Mart 2009 Cumartesi

Fenerbahçe 1 Kocaelispor 1


Fenerbahçe'nin 90 dakika boyunca kesintisiz 10 pas yapamadığı bir maç izledik. 1. dakikada atılan golün azizliği mi dersiniz, Emre'nin eksikliği mi size kalmış. Ama bana sorarsanız ikisinden de biraz var. Emre'nin olmadığı orta sahada Selçuk ve Deniz oyunu serileştirmeye yetmedi ve Fenerbahçe için tek yol kanatlar kaldı. Bu kanatlardan birinde de Kazım oynayınca rakibin Gökhan Gönül'e ciddi önlemler almasına gerek kalmadı. Sezon başında olduğu gibi, Gökhan Gönül en etkisiz oyunlarından birini yine Kazım'ın arkadasında oynadı. Bu durum şöyle de özetlenebilir. Nefes alan bir Deivid, formda bir Kazım'dan daha faydalıdır bu takıma. Zira takımın sürükleyici güçlerinden Gökhan'ı etkin kullanmanın yolu önünde çizgiye sadık kalmayan, içeri kat eden bir oyuncunun oynamasından geçiyor. Kaldı ki Kazım dün yine büyük futbolcu olamayacağını gösterdi. Fatih Terim'in Euro 2008'de başımıza sardığı bir oyuncu olarak not düşüyorum. Zira gereğinden fazla alakayı kaldıramayan bir oyuncu.

* * *

Volkan: Yediği golda önemli bir hatası olmasa da hatasız oynadı diyemeyiz. Yan toplarda bana pek güven vermedi dün. İlk yarıda zaman geçirmeye yönelik hareketleri tepki gördü. Kadıköy'de oynanan maçın ilk yarısında skor 1-0 iken zaman geçirmenin bir manası olmadığını fark etmiştir heralde. Ama uzun vadede umutluyum bu çocuktan.

Gökhan Gönül: Kazım kurbanı oldu. Son 15 dakika oyuna dahil olabildi. Karşısında oynayan Murat Hacıoğlu günündeydi. Yaptığı pas hataları Murat'ın başarısıdır.

Lugano: Tuncay'la başlayan, sezonun yıldızını Bosman'a kurban etme geleneğinin son halkası olacak gibi görünüyor. Çoğu maçta olduğu gibi maçı en çok önemseyen oyuncuydu. Kusursuz oynadı.

Edu: Lugano'yla beraber ortasahanın işini üstlenme ihtiyacı hissettiler. Haksız da değillerdi. Oyun kuramayan bir orta sahanın arkasında oynamak onlar için de zor oldu. Defansı öne çıkarmanın tek yolu olarak oyunu kendileri kurmayı denediler. Önemli bir hatasını hatırlamıyorum.

Roberto Carlos: Takımın atağa kalktığı anlarda isabetli ve önemli pasları oldu. Defansta kritik birkaç hatası da oldu bununla beraber. Yaptıklarını teraziye koysak, attığı golün de etkisiyle 51% olumlu diyebiliriz.

Kazım: Oynamaya niyeti yoktu.

Selçuk: Sakatlık öncesi döneminden uzaktı. Orta sahanın pas trafiğini kaldıramadı. Oyunda istekliydi, gördüğü sarı karttan ötürü oyundan alındı diye tahmin ediyorum.

Deniz: Orta sahadaki ikiliden ileri dönük oynayandı. Son maçını izleyip hırs yapmış gibiydi. Takımın en iyilerindendi, siz hesap edin artık takımın durumunu.

Uğur: Çalışma trafiğini bilmiyorum ama her maç daha güçsüz görünüyor gözüme. Her ne kadar kötü oynasa da rakibin beklerinin ileri çıkmasını zorlaştıran bir oyuncu. Tabi kondisyonunu koruduğu sürece.

Alex: Çok etkili olamadı bu maçta. İkinci yarıda girdiği net bir pozisyon da vardı. Kaleciyi çalımlayıp kaliteli bir vuruş yaptı. Topu kim çıkardı göremedim ama alkışlamak lazım. Maçın son bölümlerine sakat devam etti. Değişiklik hakkı dolmuş takımı yalnız bırakmama düşüncesi iyi ama bana göre bu kararı çok iyi olmadı. Koşup pozisyon kovalayacak durumda değilken, takım o varmış gibi ataklarına devam etti. Bu da bir nevi el freni oldu. Kendisi farkedemese de hocanın görmesi lazımdı.

Semih: Arkasında oynayan Alex, Kazım ve Uğur'un kötü oyunu doğal olarak kendisini de etkiledi. Defanstan atılan uzun topları kovalayan hep o oldu. Tabi topu indirdiği yerlerde kimseyi bulamaması pozisyon eksikliğine neden oldu.

Josico: Yorum yapacak kadar bir şey kalmamış aklımda. Maçın son dakikasında taca giden topu bıraktığı için Gökhan Emreciksin'den yediği fırça kalmış birtek gözümde.

Gökhan Emreciksin: Kazım'dan sonra şüphesiz oyunu hızlandırdı. Sahada kazanma isteği taşıyan oyuncu sayısını 1 arttırdı. Gökhan Gönül'ün de koridorunu açarak sağ kanadı işe yarar konuma getirdi. Keşke maça kendisiyle başlansaydı.

Güiza: Topun rakibin kontrolünde olduğu dakikalarda hücum presi için gerekli sayılabilecek bir değişiklikti. Ama pozisyon almada büyük sıkıntıları var Güiza'nın. Sene sonunda gönderileceği kesin gibi.

Aragones: Kulübenin kısıtlı olduğunu biliyorum ama benim ondan beklediğim takımın oynamadığı zamanlarda yapacağı taktiksel müdahaleler. Amaçsız yapılan Selçuk-Josico değişiklikleri değil.

* * *

Bütün bunların üstüne sezon sonunda kaçan şampiyonluğun nedenini arayan olursa, düşen 3 takımla oynanan maçların skorlarına bakmasını öneririm.

Hiç yorum yok: