Turuncu devrim, total futbol nidaları ile geldi Galatasaray'a. Bugün ise hepsi eline verilerek geri gönderildi. Başarı sadece teknik direktörde biten bir olgu değil. Bunun yanında taraftar, yönetim, futbolcu, hatta malzemeci de eklenmesi gerekir. Rijkaard her ne kadar futbolcuyla iyi geçinse de aynı derecede kriz dönemini yönetemeyerek arası futbolcu ile arası kötü olan bir teknik direktör görüntüsü sergiledi. Bence perşembenin gelişi Ocak ayı transfer döneminde ortaya çıkmıştı.
Rijkaard kötü müydü? Şu tabloya bakınca iyi demek imkansız. Üstelik ileriye dönük tek bir ışık bile vermiyordu. Gönderilmesi doğru muydu? Evet, doğru. Peki tüm suç Rijkaard'da mıydı? Hayır, değildi. Suçun çok büyüğü Galatasaray yönetimindedir. Adnan Polat her ne kadar ''Yaptığımız bütün transferlerden hocamızın onayı var'' dese de çevreden gelen haberler farklı bir yorum katıyordu olaya. Rijkaard'ın her transferden haberi vardı ama onaylamak zorunda kalmıştı. Esas istediği transferler yapılmamıştı.
Ayrılığın artından çok fazla şeyler söylemeye gerek yok. Netice itibariyle çoğu kez olduğu gibi gitmesi gerekenler oldukları yerde duruyorlar. Belki gelmemesi gerekenler de gelecek. ''Sezon sonuna kadar takımın başında kalacak'' gibi verilen sözler de artık ''Biz demokratik bir kulübüz'' lafına devşirilir. Türk futboluna hayırlı olsun.
1 yorum:
Adamı gönderdik lakin yarattığı uzat takımını ne yapacağız?:)))))))))
Yorum Gönder