21 Temmuz 2010 Çarşamba

2010/11 Fikstürü

2. Hafta Trabzonspor - Fenerbahçe
2. Hafta Galatasaray _ Bursasor
5. Hafta Fenerbahçe - Beşiktaş
7. Hafta Trabzonspor - Beşiktaş
9. Hafta Fenerbahçe - Galatasaray
10. Hafta Bursaspor - Fenerbahçe
11. Hafta Trabzonspor - Galatasaray
12. Hafta Bursaspor - Trabzonspor
14. Hafta Galatasaray - Beşiktaş
15. Hafta Beşiktaş - Bursaspor

Fikstürdeki önemli maçları veren bir çok yer Bursaspor'u hesaba katmadan derbileri vermiş. Büyüklükte aslında insanların algılarında yatıyor. Bursaspor şampiyon olmasına rağmen hala yokmuş gibi davranılması düşündürücü. Fikstüre baktığımız zaman Bursaspor'un 1 avantajı, 1 de dezavantajı var. Avantajı Galatasaray'ı takip etmesi. Galatasaray ile oynayan takım ertesi hafta Bursaspor ile oynayacak. Dezavantajı ise son 9 haftada Beşiktaş ve Fenerbahçe ile deplasmanda oynayacak olması. Beşiktaş açısından dikkat çeken nokta ise Fenerbahçe, Galatasaray ve trabzonspor ile 2. yarı maçlarını İnönü'de oynayacak.

Aslında maçların evinde veya deplasmanda oynanması kağıt üzerinde avantaj olarak gözükse de günün şartları daha çok etkiliyor. Sene başında hiç hesaba katmadığımız takımlar sonralardan tehlike oluşturuyor. Misal ben olsam İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile son 5 hafta deplasmanda maçın olsun istemem. Ya da Eskişehirspor'un bu sene şampiyonluğa oynayamayacağını kim iddia edebilir. Aynı şekilde bu sene Tolunay Kafkas nedeniyle Antep deplasmanlarının çok çok zor olacağını düşünüyorum. Yükseliş trendine Kasımpaşa ve gençlerbirliğini de eklediğimiz zaman zaten lig bir hayli zorlu gözüküyor. Yalnız bu sene eskisi kadar sertlik göreceğimizi sanmıyorum ben. Göze hoşgelen futbolu oynamayı seven daha çok teknik direktör var sanki. Misal Tolunay sever sertliği fakat onun da takımı fazlasıyla teknik bir takım görünümünde.

Fenerbahçe açısından fikstüre bakarsak; İlk maç evimizde Antalyaspor ile seyircisiz. 2. maç deplasmanda Trabzonspor, 3. maç evmizde seyircisiz Manisaspor, 4. maç Kayserispor deplasmanı, 5. maç evimizde Beşiktaş... Ligin ilk 5 maçı her zaman önemli olmuştur. Bu dönemi Aykut Kocaman'ın başı dik atlatması çok önemli. Ben artık ilk 5-6 haftada hoca kovulacağını düşünmüyorum ama başı dik bir takım olarak çıkarsak ilk 5 haftadan diğer haftalar daha olumlu geçer. Tabi bu ilk 5 maçın arasına Şampiyonlar Ligi ön elemesi de girecek. O maçlarda da alınması muhtemel kötü sonuçları da hesaba katmak gerek. Umutlu olduğum tek konu Aykut Kocaman geçmişte de ligin ilk haftalarında takımını iyi hazırlayan bir hoca olması. İlk haftalarda kondüsyon olarak iyi durumda olursak Eylül sonunda mutlu olabiliriz.

Hiç yorum yok: