23 Mayıs 2010 Pazar

Mourinho'nun Eseri; 2-0


Maç öncesinde taktik savaşına sahne olacak bir maç bekliyordum ve maç da aynen öyle başladı. Mourinho her zamanki gibi iyi analiz etmiş rakibini. Bu da beklenen bir şeydi ama benim beklediğim başka bir şey de van Gaal'in rakibini iyi analiz etmesiydi ve maç içinde daha önceki maçlarda yaptığı gibi hamleleriyle skoru değiştirmeye çalışmasıydı. Yeterli ve uygun hamleyi yapamadı van Gaal. Böylelikle Mourinho da ajandasının dışına çıkmadan maçı planladığı gibi bitirdi.

Sezon başı sık sık Real Madrid'den dem vurduk. Dağıtılan Hollandalı topluluğundan Robben ve Sneijder gitmemeliydi. Bugün her ikisi de geldikleri takıma final oynattı. Az konuşulan konu ise Bayern'in Lucio'yu satmasıydı. Çok büyük bir hataydı Bayern için. Bugün onun acısını kupayı kaybederek çektiler. Demichelis ve van Buyten sezon başından beri sinyal veriyordu. Milito'nun 35. dakikada attığı gol Bayern gibi takımın yiyeceği gol olamaz. Zamanında Demichelis orta sahada oynadığı için boşa sızlanmış. Defansı da kotaramıyor bu haliyle. Demichelis hediyesi ilk gol Mourinho'nun işini kolaylaştırdı. Biz de bekledik bakalım van Gaal nasıl değişiklikler yapacak diye. İkinci yarının hemen başında Bayern beraberlik şansını yakaladı ama topa vuran Muller'di. Muller'in gol kaçırması artık alışılagelmiş bir durum oldu. Bu sene çok aşama kaydetti ama gol vuruşlarını daha fazla geliştirmesi gerekiyor. Hocası onu hücum hattının her noktasında kullanabildiği için çok tutuyor. van Gaal 63. dakikada girmesi gereken oyuncuyu sahaya sürdü ama çıkması gereken oyuncuda hata yaptı. Yine Muller'e güvendi ve Hamit'i çıkardı. Hamit o ana kadar çok iyi oynamasa da kötü performans sergilemiyordu. Böylelikle Bayern forveti ikiledi ve kanatlarda da 2 hücumcu ile oynamaya başladı. 70. dakikada da Milito Inter'i 2-0 öne geçirince, kupanın sahibi de belli olmuştu. 2-0 dan sonra gömülü Inter savunması ve pas yapmaktan başka hiç bir şey yapamayan bir Bayern izledik maç bitimine kadar.


Tabi Inter'in kilidini açmak kolay değil. Açamadı da Bayern Münih o kilidi. Robben sık sık sağdan içeri girip uzaktan şut denedi ama bu şutlar ayarında değildi. Bir ara bıkkınlık verdi ve O da vazgeçti. Muller'in oyunda 90 dakika kalması sorgulanabilir ama Bayern kulübesine baktığımızda da pek alternatif göremiyoruz. Ribery'in olmaması Bayern'i Bundesliga'da bile zaman zaman sıkıntıya sokarken, şampiyonlar ligi finalinde sıkıntıya sokmaması düşünülemez.

Inter bu kupayı sonuna kadar haketmiştir. Önce Chelsea, sonra Barcelona ve en sonunda Bayern Münih'i geçmek, ligde hem şampiyonluk hem de ülke kupasını kazanmak büyük başarıdır. Mourinho her geçen gün kendisine bir kaç tane daha düşman ekliyor. Bazıları hem çok çalışır hem de mütavazi takılır. Mourinho mütavazi takılmıyor ama eminim çok çalışıyor. Çok büyük hırsları var. Bu hırslarını da dışarıya vuruyor. Birçok kişiyi rahatsız ediyor haliyle. Ben nötrüm. Hatta az birşey de olsa sempati besliyorum. Adam hakkıyla çatır çatır kazanıyor bu başarıları. Çenesi çok çalışıyor ama O da bundan besleniyor. Onun World of Warcraft adamı da bu.


Ayrıca Mourinho maç sonunda beklenen açıklamayı da yaptı. Son maçına çıktı Inter'le. Büyük ihtimalle kendisini Real Madrid'de izleyeceğiz. Daha üst nokta Portekiz milli takımı olur. Birkaç sene Real Madrid'de çalışır, bir kaç kupa alır ve Portekiz milli takımı ile jübilesine hazırlanır gibime geliyor. Ne de olsa bundan sonra ''Mourinho'nun önü açık''!

Hiç yorum yok: