13 Ekim 2009 Salı

Dişli Mekanizması

Uzun süredir yazmıyoruz. Herhangi bir mazeretim veya hayatımda değişen birşeyler yok. Yazmadım sadece. Merakla yazı bekleyenler varsa onlardan özür dileriz. Yazmadığımız süre içerisinde gündem Rijkaard, Fenerbahçe'nin 8 da 8'i, Milli Takım ve Fatih Terim üzerinde oluştu. Dumanı tüten Fatih Terim ve Milli Takımın Dünya Kupası Elemeleri hüsranı ile başlayalım.


Öncelikle şunu belirtelim. Biz Dünya Kupasına her 4 yılda bir katılan bir ülke değiliz. Şu ana kadar 2 kere katılmış durumdayız. Buna rağmen gidememek bizde üzüntüden çok hüsran oluşturuyor. Çünkü potansiyelimizin ve gelişimimizin hakkı katılmak olmalı. Eskiden sadece ne olursa olsun gidelim, İsveç, Danimarka, İskoçya, Suudi Arabistan gibi sadece gidelim isterdim. Evet bir Brezilya, İngiltere, İtalya, Almanya olamayabiliriz ama en azından bir Danimarka olalım. Biz henüz bunu başaramadık. Bunu başarabilmek için u-16 lardan gelen bir oyuncu profiliniz olması gerekiyor. 20 yıl önce bunlar yapıldığı için Dünya Kupasında 3. olduk, Avrupa Şampiyonasında çeyrek final, yarı final oynadık. Ama işte sadece onu yapabildik. Devamlılığı sağlayamadık.

Fatih Terim istifa etti. Çok normal. Olması gereken bu zaten. Ben bugün alt yaş kategorilerindeki hocalarımıza bakıyorum hiç biri içime sinmiyor. Çünkü o kadar çok değişkenlik gösterdi ki hocalar, hiç bir teknik direktör istikrarlı bir jenerasyon yaratamadı. Fatih Terim 1993 yılında milli ekibin alt yaş kadrolarında yıldızı parlatmış biri olarak geldi A milli takımının başına. Fakat bugün o zincir yok olmuş durumda. Futbolcu bir şekilde yetişiyor ama teknik direktör yetiştiremiyoruz. Milli takımın alt yaş kategorilerini son yıllarda başarıya ulaştırmış ve şu an hala başarılı olan tek isim Abdullah Avcı. Getirsinler alkışlarım ama sanmıyorum Abdullah Avcı'yı milli takımın başında görelim. Yabancı isimler ortaya atılıyor medyada. Ulusal medyayı tahmin ettiğinizden daha az okuduğumu söyleyebilirim. Zaten ulusal medyanın kendi yorumlarından çok azını dikkate alıyorum. Sadece Futbol Federasyonu Başkanı, teknik direktör neler demiş, neler düşünüyor onu merak ediyorum. O yüzden pek yabancı hocaların isimlerine takılmayalım.

Brezilya başarısız olabilir, İngiltere başarısız olabilir, Almanya başarısız olabilir, Hollanda başarısız olabilir ama hepsinin iyi kötü işleyen düzeneği var. O yüzden onların yıllar önce başarılı olmuş u-17 takımları bugün Dünya Kupasına gidiyor. İngiltere'nin ihtiyacı olan tek şey iyi bir teknik direktördü ve onlar Capello'yu getirip başarılı oldu. Bugün bir Türk takımı Capello'yu getirip, 5 transfer yaparak başarılı olabilir ama milli takım için aynı şeyler geçerli değil. Sistematik bir şekilde oyuncu yetiştirmeye mecburuz. İstikrarlı bir yapıya bürünmeye mecburuz. O nedenle gelecek olan teknik direktörün böyle bir çabası, TFF'nin de böyle bir amacı olması gerek. Yoksa Capello'yu getirsek ne yazar. Belki 2012 de Avrupa Şampiyonasına gideriz ama 2018 Dünya Kupasına yine gidemeyebiliriz.

2 yorum:

Ortega dedi ki...

Başlığı dişi mekanizması diye okumuşum. Ne alaka diyorum :)

ymd dedi ki...

valla inanır mısın ben de...