21 Şubat 2011 Pazartesi

İmdada Ferrari yetişti / Beşiktaş 2 - 4 Fenerbahçe


İlk yarıda derbi öncesi yazımızda belirttiklerimiz birçok şey gerçekleşti. Duran toptan gelen gol, Beşiktaş'ın Andre Santos'un üzerinden gerçekleştirdiği akınlar, Dia ile karşılık veren Fenerbahçe, vs, vs.. İkinci yarı ise tam Ömer Üründül bölümü oldu. Futbol gerçekten çok entresan.
Fenerbahçe kimsenin beklemediği kadar atak başladı. İki takımın da kanat akınları kuvvetli fakat savunmaları aksaktı. İlk 20-25 dakika Dia ile Fenerbahçe muazzam kullandı sol koridorunu. Devamında ise kademeli olarak geriye çekilişler Fenerbahçe'yi zora soktu. Emre'nin kötü futbolu orta sahayı Beşiktaş'ın kazanmasına sebebiyet verirken, Andre Santos'un yalnız kalışı Quaresma'nın ekmeğine yağ sürdü. Q7 etkili olmasına etkiliydi lakin şova yatkınlığı ve golü ben atayım düşüncesi Fenerbahçe'yi fazla sıkıntıya sokmadı. İlk yarı biterken de yine sol kanattan yüklenen Beşiktaş, Ekrem ile tam bir Premier Leage golü attı. Belki bir daha hiçbir zaman bu golü göremeyeceğiz. Volkan'ı yanılgıya düşüren de bu olsa gerek.
İkinci 45 dakika da, ilk yarının sonlarındaki futbol ile başladı. Fenerbahçe kötüydü, Beşiktaş yükleniyordu ve Aykut Kocaman hamle yapamıyordu. Ardından ikinci gol geldi. Peki ya gol ile kırmızı kart arası geçen süre? Beşiktaş adına fark artabilir, Fenerbahçe maça havlu atabilirdi. Ama bu derbi işte, neyin olacağını kestiremiyorsunuz. Kırmızı kart sonrası orta sahada yokları oynayan Fenerbahçe'ye kan geldi. Atılan iki gol de çok rahat atıldı.

Maçın kırılma anı: Ferrari'nin kırmızı kartı
Kırmızı karttan 10 dakika önce Ferrari'nin Lugano'yu çok net kucaklamasında penaltıyı çalamadı. İkili arasındaki birbirini tartaklama kırmızı kart&penaltı ile son buldu. Zaten dondurmak için adam arayan Beşiktaş'ta Ferrari şimdiden İtalya biletini cebine koydu. Peki sahada İtalyan değil de Çek Sivok olsaydı? Maçta herşey Beşiktaş lehineydi. Aykut Kocaman hamle yapamadı. Tel tel dökülen Emre'nin yerine Cristian'ı alsaydı gol umudu oldukça zayıflayacaktı. Mehmet'i göbeğe çekip, Özer'i sahaya sürseydi bu sefer Özer'in ne yapacağı muallaktı. Ama denemesi gerekirdi, zira oldukça geç kaldı.
Peki Dia... Bugün hücumda verdikleri takdire şayan. Teşekkür ediyoruz ama hâlâ defansif anlamda sıkıntısı var.Andre Santos'un da formunu etkiledi Senegalli. Maçı alabileceği gibi verebilme ihtimali de vardı.
Fenerbahçe'nin sağ kanadı da işlemedi bugün. Gökhan'ın sakatlığı, Topuz'u da etkiledi. Beşiktaş daha çok kullanmayı düşünmeliydi bu kanadı. Belki de kalan 30 dakikada kullanacaktı. Kim bilir?

Bundan sonra Beşiktaş ne yapabilir?
Beşiktaş, geçen yılın Galatasaray'ı gibi kaliteyi arttırayım derken, orantısız kilo alan ve vücut ölçüleri şaşan bir hastaya çevirdi kadroyu. Golcü olarak alınan Almeida pek de golcü bir oyuncu değildir. Kaçırdığı golde de bunu çok net gösterdi. Niçin alındı hâlâ anlamıyorum. Bir de işin içinde fon meselesi var. Bir daha Beşiktaş'a geldiği bonservisle satılamayacağı kesin olan bir futbolcudan kim pay alır acayip merak içerisindeyim. Neyse maça dönelim; Orta sahada rahattı Beşiktaş bugün. Maça Necipli başlamak Kara Kartallar'ı zaman zaman sıkıntıya soksa da oyun içinde görüldü ki en mantıklı hamleydi. Kırmızı kart nedeniyle çok da şey söylemek istemiyorum ama bu maç 3 puan kaybından daha çok şey kaybettirecek Beşiktaş'a. Israrla önümüzdeki senenin kadrosunu kuruyoruz diyen Demirören, taraftarın gözünden şampiyonluğu bir kenara koymayı başardı ama ilk 4'e girilemezse Avrupa Kupaları ne olacak? Fenerbahçe'nin Yeni Malatyaspor mucizesi gibi bir mucize lazım siyah-beyazlılara. Kupada kaybedecek başka bir şeyi kalmayan Galatasaray ile eşleşebilirler. Sanırım Fenerbahçe'nin alaması dışında başka bir anlamı daha olmaya başladı Türkiye Kupası'nın. Bizi kıran kırana bir Beşiktaş-Galatasaray derbisi bekliyor gibi.


Son söz;
Müthiş bir derbi oldu. DVD'si edinlip arşive koyulası bir maç. Maç öncesi postunu noktalarken, "Dileğimiz hakem hatalarıyla kafa ağrıtmayan, güzel ve Fenerbahçe'nin kazanacağı bir derbi" olsundu. Hakem dışında tutturduk. Eh hakemi oraya eklememizin de bir sebebi var değil mi. En azından Cüneyt Çakır bugün kendi kafasını ağrıttı. 
Fenerbahçe kritik bir virajı daha döndü. Nispeten kolay 3 maçı var. Kasımpaşa(Ev), Gençlerbirliği(Dep.) ve Konya(Ev). Sonrasında Galatasaray deplasmanı. Firesiz gelerek TT Arena'ya çıkılması gerekiyor. Sezonun bence en zor maçı bu deplasman. O maçta neler olabileceğini şimdiden kestirmek zor. Aynı periyotta Trabzonspor'un Manisaspor, Kayseri, Beşiktaş ve Kasımpaşa maçları var. Puan kaybı en muhtemel maçlar bunlar. Fenerbahçe açısından, TT Arena'ya beraberlik opsiyonu ile gitmek çok önemli. 

Hiç yorum yok: