19 Şubat 2011 Cumartesi

Beşiktaş-Fenerbahçe maç öncesi


Ligin en kritik maçlarından biri diyeceğim ama kritik olmayan maç kaldı mı acaba. İki takımın da mutlak kazanması gerekiyor. Kimin daha çok ihtiyacı var sorusunun cevabı yok.
Fenerbahçe klasik dizilişiyle ve oyun formatıyla sahaya çıkacaktır. Dolayısıyla nasıl oynayacağını kestirmek çok da zor değil. Dengeleri bozacak olan takım Beşiktaş. Mühim olan Beşiktaşlılar nasıl dizilecek, hangi yabancıları oynatacak, oyuna sonradan kimler girecek, vs, vs, .... Basına yansıyan muhtemel 11 şu şekilde; Cenk - Ekrem, Toraman, Sivok, İsmail - Aurelio, Ernst, Guti - Simao, Quaresma, Almeida.
Schuster'in mutlak suretle orta sahada 3'lü oynaması gerekiyor. Aurelio, Ernst, Guti üçlüsünün ise son haftalarda ritmi bir hayli bozuk. Maçın motivasyonu ile toparlanır mı bilinmez. Oyunun ilerleyen bölümlerinde de üçlü orta sahanın bozulmaması gerekir. Daha önce de örneklerini gördüğümüz üzere orta saha ikiye düşerse Fenerbahçe'yi şimdiden galip ilân etmemem için hiç bir neden olmaz.
Fenerbahçe'de Topuz ve Dia'nın artan bir performansı var. Niang da sakatlığından sonra oynadığı çekingen futbolu yavaş yavaş terk etmeye başladı. Tıkır tıkır olmasa da işleyen bir düzen mevcut. Hâlâ bekleneni tam olarak sahaya yansıtamayan ve bu maçta maske ile oynayacak olan Andre Santos ile savunma anlamda ziyadesiyle eksiği bulunan Dia'nın oynadığı sol kanat, Fenerbahçe'nin defansif anlamda en aksak noktası. Quaresma veya Simao (kim oynarsa) tarafından Fenerbahçe'nin ritmi bu kanattan bozulabilir. Beşiktaş'ta da aynı şekilde İsmail'e kalmış sol kanadı s.o.s. verdiği kesin. Burada da son haftaların en formda ismi Mehmet Topuz oynayacak. Keza Ekrem de daha toparlanamadı. Dia, ataklarda Ekrem'i bir hayli zorlayacaktır. Aslında Beşiktaş'ta Quaresma ve Simao'ya daha çok iş düşüyor. Bu ikili de mutlak suretle arkadaki arkadaşlarına yardım etmeli.
Beşiktaş'ın Dinamo Kiev maçında duran toplarla dağıldı. Elbette bu karşılaşmada daha dikkatli olunacaktır lakin bu ülkenin de en iyi duran top kullanan takımı Fenerbahçe. Bir artı da buraya yazılır.
Fenerbahçe maçın mutlak favorisi. Ben derbilerde favoriler kaybeder deyişine katılmıyorum. Derbilerde oynanan futbol kadar psikolojik etmenler de oldukça ön plana çıkar, hatta birçok kez futbolun da önüne geçer. İbre her şekilde Fenerbahçe'yi gösteriyor. Schuster'in Dinamo Kiev maçındaki söylemleri Beşiktaş'ın ne kadar sancılı olduğunun göstergesi. Bu maçla birlikte tribün de sıkıntı yaratabilir. Tabi ki derbidir, sonucu kestirilemez ama Schuster, Cartalete Blog'un yazdığı kadar sürpriz yapmazsa Fenerbahçe'nin kazanması en normal sonuçtur.
Dileğimiz, hakem hatalarıyla kafa ağrıtmayan, güzel ve Fenerbahçe'nin kazanacağı bir derbi olsun.

Hiç yorum yok: