27 Nisan 2008 Pazar

Ada'dan Derbi İzlenimleri

Bugün televizyonda derbiye dair programlardan birini izliyordum. Programda bir Irish Pub'daki İngilizlerden derbi yorumları alınıyordu. Bana göre enteresan olan birkaç şey vardı. İlki yorum yapan İngilizlerin Galtasaray-Fenerbahçe derbisi ile ilgili söyleyecek çok şeylerinin olmasıydı. Bir tanesi Galatasaray'ın maçı 1-0 kazanacağını, golü de penaltıdan atacağını söylüyordu. Neden olarak da, Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi ancak böyle yenebileceğini öne sürüyordu. Bir başka futbolsever ise derbide Galatasaray'ı desteklediğini ve şampiyonluğu onların kazanması istediğini söylüyordu. Neden olarak da "Fenerbahçe, Türkiye'nin Chelsea'si. Bunun için de kendilerine saygı duymuyorum." diyordu. Benim en çok ilgimi çeken bu oldu. Çünkü dışarıdan Fenerbahçe'nin bu şekil bir intiba kazanacağını hiç düşünmemiştim. Ama genel olarak şunu söyleyebilirim ki -en azından röportaj yapılan- İngilizler çoğunlukla Galatasaray'ı şanslı buluyorlar.

Konu Fenerbahçe - Galatasaray rekabetinin İngiliz derbileriyle kıyaslanmasına gelince ortaya 2 görüş atılıyordu. İlki bu derbinin İngiliz derbilerinden çok İskoçya'daki Celtic - Rangers rekabetine benzediğiydi. Yani olayın sadece aynı şehir takımı olmasından geçmediği. İkincisi ise bana göre nispeten daha gerçekçi bir yorum. Liverpool taraftarı genç, Türkiye'de büyük takımların sezonun büyük bir bölümünde küçük takımlara karşı oynamalarından ötürü bu derbilere hasret kaldıklarını ve buna bağlı olarak bu derbilerin oynanacağı günlere gereğinden fazla mana yüklendiğini öne sürüyor.

Bahsi geçen programda benim için enteresan olan bir diğer olay da röportaj yapılan yabancıların çoğunun Beşiktaş sempatizanı olmasıydı. Çekim Liverpool-Chelsea maçının öncesinde yapılıyordu, Beşiktaş sempatisi de kısmen buna bağlanabilirdi. Ama yine de garip geldi bana.

Sonuç olarak İngilizleri bir yana bırakırsak ben Fenerbahçe'yi sonuca daha yakın görüyorum. Maçın stresini kaldırabilen taraf maçı kazanır ve bence bu Fenerbahçe olur. Teknik yoruma girmeden 'derbilerin favorisi olmaz'a bağlıyor ve saygılarımı sunuyorum...

Hiç yorum yok: