9 Eylül 2012 Pazar

Aykut Kocaman daha çok konuşmalı

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman dün gece Lig TV'de Maraton programına katıldı. Fenerbahçeliler olarak oturup büyük bir merakla izledik. Aykut Kocaman bu tip uzun konuşmalarda derdini net olarak anlatabiliyor. Şampiyonluk kazandığı dönemin o buhranlı devre arasında NTVSpor'a çıkmış ve aynı dünkü gibi derdini net olarak anlatmıştı. Muhakkak verilen mesajlar oyuncularında kulağına gidiyor. Hatırlarsanız o dönem Güntekin Onay'ın "Brezilya Milli Takımı'nda oynayan Andre Santos Fenerbahçe'de neden forma giyemiyor" sorusuna verdiği cevap şampiyonluğu getiren en önemli cevaplardan: "Brezilya Milli Takımı'nda oynayan bir oyuncu neden Fenerbahçe'de oynayamıyorun cevabını en iyi Andre Santos verir."

Öncelikle bir soruyla başlamak gerek; Aykut Kocaman'ın samimiyetine inanıyor musunuz? Bazen içi derin, düşünülmesi gereken ve karşı tarafı hedef alan çok şey söyleyebiliyor ama genel olarak ben samimi olduğuna inanıyorum.

Antrenör takımı

Kocaman, program boyunca en çok 'antrenör takımı' kelimelerini vurguladı. Aykut Hoca iş ahlakı üst düzey olan birisi. Oyuncusunun da kesinlikle böyle olmasını istiyor. Özellikle bu sezon alınan oyuncuların ortak özelliği saha içindeki oyun karakterlerinin aynı olması. Egemen, Kuyt, Meireles, Mehmet Topal ve Hasan Ali mücadeleden kaçmayan yapıdalar. Aykut Kocaman'ın karakteri bu, inandığı doğru bu.

'Antrenör takımı' tümcesine verdiği örneklerden biri de medyanın etkisi üzerine. Milli takımın son Hollanda maçında da görüldüğü gibi tercihler hep eleştiri konusu. Burada hocaya katılıyorum ama; Abdullah Avcı'nın Selçuk İnan'ı oynatmaması örneğini verdiği gibi kendisi için yapılan Alex ve Cristian eleştirileri de (Geçen sezonki Emre'yi kadroya almayışı da) bir örnek. O zaman Aykut Kocaman daha çok konuşacak. Neden oynatmadığını daha net bir şekilde ifade edecek. 'Benim tercihim bu yönde oldu, sorgulamayın' diyerek geçiştirmeyecek, daha şeffaf olacak. Çünkü büyük oranda böyle geçiştirdi. 3 kişi bu açıklamadan tatmin olduysa 7 kişi olmadı, speküle edildi.

Koşu mesafesi

Aykut Kocaman takımın koşu mesafesini çok önemsiyor bu çok net ortada. Geldiği günden beri mücadele, mücadele, mücadele diyor. Bunu da Avrupa Ligi rakibimiz B.M'Gladbach'ın takım halinde maç başına toplam 130 km mesafe katettiğini, Fenerbahçe'nin ise Spartak Moskova maçında 113 km katettiğini örnekleyerek verdi (Yine Kocaman'ın notlarına göre 2003 yılında ortalama 97 km, geçen sezon da 99 km mesafe katetmişiz. Neden 2003'ü söylediğini tahmin edersiniz).

Devre arası veya maç sonunda tv'ye yansıyan koşu mesafelerini çok umursamam. Çünkü önemli olan verimdir, önemli olan topu koşturmaktır. Barcelona topu koşturuyor artı kendisi de koşuyor. Bir dönem biz topu koşturuyorduk. Bu da bize Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final bile getirdi. Ama özellikle son haftalarda biz koşsak da topu koşturmakta büyük sıkıntı çekiyoruz. Topu koşturmak için sadece iyi oyuncular değil, ahenk de gerekli. Bu ahengin yakalandığını söylemek zor.

Bu konudaki bir diğer mesele de kondisyon seviyesi. Mücadele ettiğimiz Avrupa ekipleri de aynı tempoda oynamak zorunda. Aykut Kocaman ki İstanbulspor dönemini iyi hatırlarız sezona iyi başlayan ekipler yaratan bir hoca ama Fenerbahçe'de durum tam tersi. Sezon başı tüm sezonun geleceğini etkiyor. O zaman biz sezon başında da sezon ortasındaki kadar diri bir takım olmalıyız, yüklemeyi buna göre yapmalıyız. Kocaman aynı programda bakın ne diyor, "Futbolda taktiksel olarak herşey denendi, geliştirildi. Artık yapabileceğimiz tek şey fizik gelişim. Bunu da Amerika'dan, Avrupa'dan öğreniyoruz." Soru şu; Madem öyle rakibimiz Amerikalı bir kondisyoner getiriyorken biz neden getirmiyoruz?

Sonuç

Transferler ve Alex hakkında söylediklerine pek girmek istemiyorum. Alex sorununun Kocaman kaynaklı değil, yönetim kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Gürcan Bilgiç'in yazısı fikir verecektir.

Transferin içinse scout sistemine inanıyorum. Son gün transferinden hayır çıkmaz diye birşey yok ama şu transfer Haziran sonunda bitse, hazırlık kampında 1. öncelik olarak eksikler görülmese de sezonun planlaması yapılsa daha doğru olmaz mı? Şartları öne sürmek yerine bazı gerçekleri de kabul etmek gerek.

Aykut Kocaman'ın programdaki performansı kısmen beni tatmin etti. Felsefesini doğru aktarması önemli ama aynı şekilde sahadaki uygulamanın da başarılı olması şart. Ayrıca bazı konuların şeffaflıkla aktarılması, Aykut Kocaman'ın daha çok konuşulması zarar değil fayda sağlayacaktır.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Akhisar Belediyespor Fenerbahçe maçında kaybetmiş olsa da; Trabzonspor maçında en azından 1 puanı kovalayacaktır. www.akhisarbelediyespor.com

akdeniz dedi ki...

sorun aykut ta değil sorun oyuncularda
http://zoomlabakalim.blogspot.com/