Kadrolar açıklandığında santraforsuz Fenerbahçe’nin Galatasaray maçında olduğu gibi 4-3-3 dizileceğini düşünüyorduk ama 4-2-3-1 dizilmeyi tercih etti Aykut Kocaman. Klasik geri dörtlünün önünde Cristian ve Emre, sağda Mehmet Topuz, solda Caner, forvette Alex ve arkasında Stoch…
Maçın başında Çubuklu’nun sahada daha çabuk hareket ettiği göze çarpıyordu ki 10. dakikada hiç beklenmedik bir anda kaleci Navarro büyük bir hata yaptı. Alex’in hafif tempoda idareten yaptığı preste golü atması da çok ilginçti.
Ekstradan gelen gol ve Fenerbahçe’nin istekli oyuna Kayserispor uzun bir süre karşı koyamadı. Önceki maçlardan farklı olarak hem Cristan’ın hem de Emre’nin rakip yarı alanda prese katılması sarı-kırmızılıları çok bozsa da Fenerbahçe, hücumda pas alışverişlerinde hata yaptı. Bulunan 2 pozisyonda da kaleci Navarro iyi çıkardı.
İlk yarının son 15 dakikasında ise Kayseri baskıyı kırdı. Fenerbahçe kendi yarı alanından çıkmakta zorlanırken, zaman zaman da pozisyon verdi.
İkinci yarıda Caner ile Stoch yer değiştirdi. Göbekte oynayan Stoch yılların verdiği alışkanlıktan olsa gerek içgüdüsel olarak sık sık sola kayıyordu. Bu değişiklik Fenerbahçe’ye akıcılık kattı diyebiliriz.
Defansif olarak Cristian ve Emre’nin hücuma çıktığında arkada bıraktığı boşluk problem olmak üzereydi ki 67’de Alex’in penaltısı geldi. Her ne kadar Stoch’un içeriye çevirdiği topta penaltı oluşsa da pozisyonun esas oluşumu Alex’in ara pasındaydı. Sonrasında sinen Kayserispor’a karşı Fenerbahçe daha rahat bir futbol sergiledi. Stoch’un artık klasikleşen sol taraftan aldığı topla önün boşaltıp attığı gollerden biri daha gelirken, 90’da Bienvenu perdeyi kapattı.
Neticede kazanılan 3 puan ve 4 gollü galibiyet moral açısından çok iyi lakin Alex’in en uçta oynadığı 4-2-3-1’i tartmak adına yanlış bir maç. Erken gelen gol işleri kolaylaştırırken, esas olarak zorlu bir mücadelede Fenerbahçe’nin tıkandığı andaki kilidi nasıl açmaya çalıştığını gözlemek gerek.
Maçın başında Çubuklu’nun sahada daha çabuk hareket ettiği göze çarpıyordu ki 10. dakikada hiç beklenmedik bir anda kaleci Navarro büyük bir hata yaptı. Alex’in hafif tempoda idareten yaptığı preste golü atması da çok ilginçti.
Ekstradan gelen gol ve Fenerbahçe’nin istekli oyuna Kayserispor uzun bir süre karşı koyamadı. Önceki maçlardan farklı olarak hem Cristan’ın hem de Emre’nin rakip yarı alanda prese katılması sarı-kırmızılıları çok bozsa da Fenerbahçe, hücumda pas alışverişlerinde hata yaptı. Bulunan 2 pozisyonda da kaleci Navarro iyi çıkardı.
İlk yarının son 15 dakikasında ise Kayseri baskıyı kırdı. Fenerbahçe kendi yarı alanından çıkmakta zorlanırken, zaman zaman da pozisyon verdi.
İkinci yarıda Caner ile Stoch yer değiştirdi. Göbekte oynayan Stoch yılların verdiği alışkanlıktan olsa gerek içgüdüsel olarak sık sık sola kayıyordu. Bu değişiklik Fenerbahçe’ye akıcılık kattı diyebiliriz.
Defansif olarak Cristian ve Emre’nin hücuma çıktığında arkada bıraktığı boşluk problem olmak üzereydi ki 67’de Alex’in penaltısı geldi. Her ne kadar Stoch’un içeriye çevirdiği topta penaltı oluşsa da pozisyonun esas oluşumu Alex’in ara pasındaydı. Sonrasında sinen Kayserispor’a karşı Fenerbahçe daha rahat bir futbol sergiledi. Stoch’un artık klasikleşen sol taraftan aldığı topla önün boşaltıp attığı gollerden biri daha gelirken, 90’da Bienvenu perdeyi kapattı.
Neticede kazanılan 3 puan ve 4 gollü galibiyet moral açısından çok iyi lakin Alex’in en uçta oynadığı 4-2-3-1’i tartmak adına yanlış bir maç. Erken gelen gol işleri kolaylaştırırken, esas olarak zorlu bir mücadelede Fenerbahçe’nin tıkandığı andaki kilidi nasıl açmaya çalıştığını gözlemek gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder