20 Nisan 2012 Cuma

Aykut Kocaman ve altyapı

Dün, Nike Premier Cup U15 Türkiye Şampiyonası Süper Finali kura çekimine gittim. Orada Fenerbahçe antrenörü Engin Kabaş'la görüşme fırsatı buldum. Takımın durumunu sorunca ilk Aykut Kocaman'dan başladı söze...
Aykut Kocaman'ın gelmesi Fenerbahçe'de altyapıya inanılmaz tesir etmiş durumda. İki yıldır ne zaman altyapı meselesi hakkında birşeyler okusam, dinlesem, konuşsam en başta Aykut Kocaman'ın adı geçiyor. Gençler 'Aykut Hoca gelince oynayacağımıza inancımız arttı' diyor, hocalar da 'Aykut Kocaman'ın gelmesiyle destek arttı" diyor.

Bu son derece sevindirici ama bir gerçek de var ki Aykut Kocaman hala bir genci takımın içine sokamadı. Evet, kadroda var, olmak zorunda zaten ama rotasyonda bulunan yok! Geçen sezon Okan Alkan vardı, bu sezon Kayserispor'a verildi. Orada ancak takımın rotasyon oyuncusu oldu. Bu sezon Gökay İravul başlada forma şansı buldu ama o da sonradan kesildi.

Altyapı oyuncularının kiralık giderek kendilerini pek de geliştireceklerine inanmıyorum. Örnekleri de çok yok zaten. Hepsi özel ilgi istiyor. Fatih Terim bu sezon bizzat kendisi ilgilendi. Emre Çolak, Semih Kaya ve Aydın Yılmaz geçen sezonki görüntüsüyle ancak Süper Lig'de herhangi bir takımda belki oynar belki oynamaz (Semih Kaya'nın ikisinden de daha çok ümit verdiğini belirteyim) görüntüsü veriyordu.

Hazır sözleşme desteğini almışken ümit ediyorum ki Aykut Kocaman daha da fazla ilgilenir altyapı ile. Ne kadar iyi olduğunu bilmem ama kötü bir altyapımızın olmadığı kesin. geçen sezonki u15 yakımından 8 oyuncu milli takımda oynuyormuş. Bu sezon da henüz açıklanmadı ama Engin hocanın tahminine göre 7-8 oyuncu milli takıma seçilebilir.

Bu arada 2-3 hafta önce Cristian izin gününde kendi isteğiyle A2'nin maçına gitmişti. Engin hocaya onu da sordum, maçlara, antrenmanlara pek giden futbolcu olmuyormuş. İki haftada bir her yaş kategorisine birer oyuncunun ziyarete gidebileceği bir sistem oturtulabilir.

14 Nisan 2012 Cumartesi

Süper Final Özel

Bu hafta ekip olara Hayatım Futbol'u Süper Final'e özel hazırladık. İlk 8'deki takımların hepsini tek tek inceleyerek nasıl buraya geldiklerini ve nereye gidebileceklerinin yorumunda bulunduk. Ayrıca Noat Samisa, 1962/63 sezonunda uygulanan ilk play-off'u, Flying Dutchman da dünyadaki play-off örneklerini yazdı. Bense Sivasspor'u yazdım. Yiğido pek umut vermiyor ama Rıza Çalımbay, Türkiye Kupası'ndaki maçta yaşadığı hezimetin dersine iyi çalışırsa herşey olabilir.

Okuyunuz, okutunuz:

http://www.hayatimfutbol.com/

12 Nisan 2012 Perşembe

Semih oynamalı

29 yıldır Türkiye Kupası'nı kazanamayan Fenerbahçe hasretini 30 yıla çıkaracaktı ki sahneye Semih çıktı! En son 2 Şubat'ta Samsunspor deplasmanında oyuna giren 'nöbetçi golcü', iki ay aradan sonra Aykut Kocaman'ın son umudu olarak Kayserispor'a karşı bitime 8 dakika (!) kala şans buldu. Girer girmez de ceza sahasında etkili oldu, hem gol pozisyonu yarattı, hem kendi pozisyona girdi. Nitekim de uzatma dakikalarında Özer'in ortasına dokunan oydu, topu boş filelere göndermek Sow'a kaldı.

Aykut Kocaman'ın oyuncuları kadroya alış tarzı biraz farklı. İsimden öte başka şeylere bakıyor. Kocaman kriterlerini kısaca 'iş ahlakı' çervesinde özetliyor. Elbette gönül ister ki bir futbolcu kadroya girebilmek için antrenmanlarda kendini yırtsın, kaybettiği formasını geri kazanmak için herşeyini ortaya koysun. Ama bir şekilde de bu adamlara şans vermek, umut aşılamak gerekiyor.

Semih, süzme golcü. Adam golü kokluyor. Atamasa da ortalığı karıştırıyor, arkadaşları pozisyona giriyor. Evet, sezonun ilk devresinde kötüydü ama ikinci devrede de bu kadar arka plana atılacak bir isim değildi. Profesyonel kariyerinin tamamını Fenerbahçe'de geçirmiş Semih şansı hakediyor. Zira yapabileceklerini biliyoruz.