12 Ağustos 2011 Cuma

Marka değeri

Çarşamba günü Euroasiasport'un düzenlediği "Global Şike Gerçekleri" konferansındaydık. Genel itibariyle keyifli ve bilgilendirici geçtiğini söyleyebiliriz. Zaman zaman İtalyan konuşmacıların sayesinde uykumuz gelse de bazı bilinmeyenleri değerlendirme fırsatı yarattılar. Buradan teşekkür edelim konuklara ve organizatörlere.
Küme düşmeler olursa ligin marka değerinin ne derece etkileneceğine dair bir soru gelince konferansta ilginç bir hâl yaşandı. "Şike; Organize Suçlar ve Futbol" kitabının yazarı Dr. Declan Hill, sessizliğin ortasında belki de istemsiz ama ayarı kaçık bir kahkaha ile salonu inletti. Sebebini ise şöyle açıkladı (özet geçiyorum); "Bu soru bana gittiğim birçok yerde soruluyor. İnsanlar futbolun kirlendiğini düşünüyorsa ve siz bu kirliliği temizleyemiyorsanız asıl o zaman marka değeri düşer"...
Futbolumuzun marka değeri üzerine konuşmak gerçekten Declan Hill'in kahkası kadar komik olmasa da tebessüm ettiriyor artık. Digitürk'ün toplamı 410 milyon doları bulan ve kasasından çıkarıp Türk futboluna akıttığı meblağ ortaya çıktığından beri varsa yoksa marka değerini tartışıyoruz. Marka değeri öyle yüksek bir ligimiz var ki geçen yıl takımların yarısında forma reklamı yoktu! Üstelik ligin sponsoru da devlet kurumu olan Spor Toto! Yine klasikleşen bir soru var, cevabı orada gizli; "bizim ligimiz ve dünya derbimiz kaç ülkede yayınlanıyor"...
Fenerbahçe şike yapmıştır veya yapmamıştır tartışmasına girmiyorum. Son 1 ayda yaşananlar ortada. Verilecek karar ne olursa olsun ne Fenerbahçeliler'i ne de diğer takım taraftarlarını memnun edecek. Maalesef durum bu. Emniyet düzelmeden, medya düzelmeden futbolun düzelmesini beklemek fazla hayacilik olur. Genel olarak memleketteki adalete ne kadar inanıyoruz onun cevabını verelim sonra futbola dönelim. Marka değerini tartışmaya daha çok yolumuz var.

Hiç yorum yok: